Examples of using "Estaría" in a sentence and their turkish translations:
Harap olurdum.
Minnettar olurdum.
İçi boş olurdu.
Bu iyi olurdu.
Tom gurur duyardı.
O olmazsa, çaresiz kalırım.
düşündüm.
Ben gerçekten minnettar olurum.
Ben çok emin olmazdım.
Tom Mary'nin kızgın olacağını biliyordu.
mahkeme kararlarından
Ben de çok farklı yerlerde olurdum
Tom'un minnettar olacağını sanıyordum.
Her zaman yalnız olacağımı düşündüm.
Saat üç uyar mı?
Tom orada olacağımı biliyordu.
Eğer yapabilseydim, burada olmazdım.
Tom'un burada olacağını biliyordum.
Tom'un orada olacağını biliyordum.
Şimdiye kadar burada olacağını düşünmüştüm.
Birçok insan sizinle aynı fikirde olurdu.
tüm yollar açık olacaktı.
Gelebilirseniz çok memnun olurum.
Bir arabam olsa iyi olur.
Onun yardımını almamış olsaydım, ölürdüm.
Tom'un kabul edeceğini düşündüm.
O, onu duymaktan mutlu olurdu.
Bogdan yarın orada olacağını söyledi.
Bugün burada olacağını bilmiyordum.
Tom'un kabul edeceğinden kuşku duyuyorum.
Tom'un burada olacağını bana söylendi.
Bana yardım edebilirsen minnettar kalırım.
Nakit ödeyebilirseniz memnun olurum.
O onunla mutlu olmazdı.
- Bu konuda çok emin olmazdım.
- Bundan tam emin olmazdım.
Bana yardım edersen çok minnettar olurum.
Tom ne kadar az yerse o kadar sağlıklı olur.
Bu tekrar olsa memnun olurdum.
Tom'un benimle aynı fikirde olacağını düşündüm.
Tom pazartesi günü meşgul olduğunu söyledi.
Tom'un burada olacağını gerçekten bilmiyordum.
Sanırım Tom benimle aynı fikirde olacaktı.
Tom'un parası olsa burada olmazdı.
Baban da seninle gurur duyardı.
Tom Mary'nin orada olacağını bilmiyordu.
Seni seviyor olduğumu söyleyebilirdim ama yalan söylüyor olurdum.
Yaşam becerileri öğreteceğimi biliyordum,
hayatta kalma becerileri öğreteceğimi bilmiyordum.
her halde dünya da canlı kalmazdı.
Bana yaklaşık olarak saat yedide burada olacağını söyledi.
Yarına kadar kalırsan minnettar kalırım.
Önemli olmasa aramayacaktım.
Tom bana yardım etmek için istekli olup olmayacağımı sordu.
Tom'un bununla ilgileneceğini düşünüyor musun?
Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.
O uçağa binseydim, şimdi ölürdüm.
Tom'un burada olacağı hakkında hiçbir bilgim yoktu.
Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
Bu meyve suyu, iki buz parçasıyla ile çok daha iyi olurdu.
O liderlerin her biri hemfikirdir ki
Bana gelecek Pazar boş olup olmayacağımı sordu.
Bana katılmayacağına hiç ihtimal vermemiştim.
Tom burada olacağını söyledi ama onu bulamıyorum.
Tom daha dikkatli olsaydı hâlâ hayatta olurdu.
Tom'un Mary'yi görmekten mutlu olacağını düşündüm.
Sen olmadan bugün burada olmazdım.
Tom bana bu akşam evde olup olmayacağımı sordu.
Onlardan birine sahip olmak güzel olurdu, değil mi?
Tom'un burada olacağıma dair hiçbir fikri yoktu.
İş bulabilseydi, sence burada olur muydu?
Bu talebin onaylanması için minnettar olurdum.
Saat altıda burada olacağına bana söz verdi.
Eğer öğretmen olsaydım babam çok mutlu olurdu.
Endişelenmeyin. Size her şeyin iyi olacağını söyledim.
Tom Mary'ye yarın boş olacağını söyledi.
Bir yılan görürseniz, çok şaşırmam.
Tom'un aynı fikirde olacağından eminim.
Sınıf arkadaşım bana yardım etmekten memnun olacağını söyledi.
Bana doğruyu söylemiş olsaydın, şimdi kızmazdım.
bunu yaparsan ormanın tüm sürecine müdahale etmiş oluyorsun.
O bana onun yaklaşık saat altıda burada olacağını söyledi.
Tom, akşam yemeğinden sonra yüzmenin uygun olacağını söyledi.
Tom'un gergin olacağını sanıyordum ama çok rahattı.
Modern tıp olmasa ben şimdi ölürüm.
O işi almak her şeyi yapmaya istekli olurdum.
Tom'un burada olacağımı sana söylediğini sanıyordum.
- Onun öğle yemeği vaktine kadar geri dönmesi gerekiyor.
- Onun öğle yemeği saatine kadar geri dönmesi gerekiyor.
Bence birçok kişi benimle aynı fikirde olurdu.
çekişmeli, ayrı ve farklı bir şekilde bir şeyler yapmakla
Chris kendi başarısından Beth'in mutlu olacağına emindi.
Eğer o beni almasaydı şimdi burada olmazdım.
Bob benim tavsiyemi dinleseydi, şimdi her şey tamam olacaktı.
Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
Tom'un Mary'nin gelme sonrasına kadar burada olması gerekmiyordu.
Tom Mary'ye John'un partide olacağını söyledi.
Tom Mary'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
Ivanka kızım olmasa, belki onunla çıkıyordum.