Examples of using "Garbanzos" in a sentence and their turkish translations:
burada da fasulyeler nohutlar vardı
leblebi tozlarını o kokulu silgileri bir hatırlayın
bizi fasulyeden sayarlardı bazen de nohut derlerdi
İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller şişkinlik yapsalar da harika besinlerdir.
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller gaz yapsa da çok güzel yiyeceklerdir.