Translation of "Gasta" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Gasta" in a sentence and their turkish translations:

Gasta cuanto quieras.

İstediğin kadar harca.

- ¿Cuánto gasta al mes?
- ¿Cuánto gasta él al mes?

O, ayda ne kadar harcar?

¿Cuánto gasta al mes?

- O, ayda ne kadar harcama yapıyor?
- O, ayda ne kadar harcar?

Él gasta demasiado dinero.

Çok para harcıyor.

- ¿Cuánto se gasta Tom al mes?
- ¿Cuánto gasta Tom en un mes?

Tom bir ayda ne kadar harcar?

Ella gasta tanto como gana.

O, kazandığı kadar çok para harcar.

Gasta el dinero en tonterías.

- Her boka para harcıyor.
- Her türlü gereksiz şeye harcayacak parası var.

- Maria gasta mucho dinero en ropa.
- María se gasta mucho dinero en ropa.

- Maria kıyafete çok para harcıyor.
- Maria kıyafetlere çok para harcıyor.

- Ella se gasta mucho dinero en zapatos.
- Ella gasta mucho dinero en zapatos.

- O, ayakkabılara çok para harcar.
- Ayakkabıya çok para harcar.
- Ayakkabıya çok para harcıyor.

En cuanto cobra, se lo gasta.

- Aylığını alır almaz, onun hepsini harcadı.
- Maaşını aldığı gibi hepsini harcadı.

Él gasta mucho dinero en libros.

Kitaplara çok para harcar.

Mi madre gasta mucho en ropa.

Annem giysilere çok para harcar.

Ella gasta mucho dinero en ropa.

Kıyafet için çok para harcar.

Él gasta mucha guita en pilchas.

O, elbiselere çok para harcıyor.

¡Gasta dinero y disfruta la vida!

- Para harca ve hayatın tadını çıkar!
- Para harca ve hayattan zevk al!

Simina gasta mucho dinero en cigarrillos.

Simina sigaraya çok para harcıyor.

¿Cuánto se gasta Tom al mes?

Tom bir ayda ne kadar para harcar?

Se gasta un montón de dinero viajando.

O, gezmeye çok para harcar.

Él se gasta mucho dinero en ropa.

Kıyafet için çok para harcar.

Ella gana más de lo que gasta.

O harcadığından daha fazla para kazanıyor.

Ella se gasta mucho dinero en libros.

O, kitaplara çok para harcar.

Ella gasta mucho dinero cuando va al exterior.

Yurt dışına gittiğinde çok para harcar.

Mi papá gasta mucho tiempo en su pasatiempo.

Babam hobisinde çok zaman harcıyor.

Ella se gasta todo el dinero en ropa.

O, parasının hepsini giysilere harcar.

Mi mujer gasta demasiado dinero en sí misma.

Eşim kendine çok fazla para harcıyor.

EE.UU. gasta unos USD 400 000 millones al año

Amerika Birleşik Devletleri, işe yaramayan bağımlılık programları

El hombre casi no gasta dinero en su bolsillo inteligente

adam akıllı cebinden hiç para harcamıyor neredeyse

Ella gasta la mayor parte de su dinero en ropa.

Parasının çoğunu elbiselere harcar.

Tom gasta la mayor parte de su dinero en comida.

Tom parasının çoğunu yiyeceğe harcıyor.

Gasta tu tiempo con sabiduría y siempre tendrás suficiente de él.

Zamanınızı akıllıca harcayın ve her zaman yeterli zamana sahip olursunuz.

Aquella pareja gasta una buena suma de dinero comiendo en buenos restaurantes.

Şu çift güzel lokantalarda yemek yerken oldukça az para harcar.

El problema de Jack es que su esposa gasta más de lo que gana.

Jack'in sorunu eşinin onun kazandığından daha fazla harcamasıdır.

Mi esposa gasta dinero como si yo fuera el hombre más rico en la ciudad.

Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.

El dinero que gano no llega a lo que Mary se gasta en la peluquería.

Kazandığım para Mary'nin kuaför parasına yetmiyor.

El hombre gasta la mayor parte de su energía en resolver problemas que jamás sucederán.

İnsanlar enerjilerinin büyük bir kısmını esasen hiçbir zaman var olmamış olan birtakım problemlerini çözmek maksadıyla harcıyorlar.