Translation of "Habilidades" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Habilidades" in a sentence and their turkish translations:

Tom tiene habilidades psíquicas.

Tom'un psişik yetenekleri var.

Ella tiene habilidades psíquicas.

Onun psişik yetenekleri var.

Tom tiene habilidades especiales.

Tom'un özel yetenekleri var.

Tom tiene habilidades telepáticas.

- Tom'un telepatik yetenekleri var.
- Tom telepatik yeteneklere sahip.

El espectáculo, las habilidades atléticas,

gösteri sanatını, atletik yetileri,

Se jactó de sus habilidades.

O, yetenekleri hakkında övündü.

Mary tiene ciertas habilidades telepáticas.

- Mary'nin bazı telepatik yetenekleri var.
- Mary bazı telepatik yeteneklere sahip.

Les mostré la diferencia en habilidades.

Yetenek farkını onlara gösterdim.

Tom dice que posee habilidades telepáticas.

Tom telepatik yeteneği olduğunu söylüyor.

Confío por completo en sus habilidades.

Ben senin yeteneklerine tamamen güveniyorum.

Layla creía que tenía habilidades psíquicas.

Leyla psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.

La educación pretende desarrollar habilidades en potencia.

Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.

- ¿Tienes lo que hace falta?
- ¿Tienes habilidades?

Becerilerin var mı?

Tus habilidades de negociación no son malas.

Müzakere becerilerin kötü değil.

Ella recuerda los comentarios denigrantes a sus habilidades

doktoru evindeyken son aradığında yetenekleriyle ilgili yapmış olduğu

Sabía que estaría enseñando habilidades para la vida.

Yaşam becerileri öğreteceğimi biliyordum,

No sabía que estaría enseñando habilidades de supervivencia.

hayatta kalma becerileri öğreteceğimi bilmiyordum.

Sienten que no están aprendiendo las habilidades adecuadas.

gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

Este curso enseña habilidades básicas en primeros auxilios.

Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir.

Exploren, construyan habilidades, solucionen problemas grandes y urgentes.

Keşfedin, beceri kazanın büyük acil problemleri çözün.

El Emperador extrañaría profundamente sus extraordinarias habilidades como soldado

Soult'un askeri zihniyle . Olağanüstü askerlik becerileri,

Él está muy orgulloso de sus habilidades como piloto.

Bir pilot olarak yeteneğinden çok gurur duyuyor.

- Tengo muchas habilidades.
- Tengo mucho talento.
- Tengo mucha destreza.

Pek çok yeteneklerim var.

Layla en verdad creía que Sami tenía habilidades psíquicas.

Leyla gerçekten Sami'nin psişik yetenekleri olduğuna inanıyordu.

Se pasa toda una vida perfeccionando sus habilidades como cazador

Bütün bir yaşamı avcılık yeteneklerini geliştirmek

Que les preocupa no estar aprendiendo las habilidades que necesitan.

ihtiyaç duydukları becerileri edinemediklerini söylüyorlar.

Él no tiene las habilidades para llevar bien ese trabajo.

O, bu iş için gerekli becerilere sahip değil.

No puedes conseguir un empleo si no tienes habilidades útiles.

Faydalı yeteneklerin yoksa bir iş alamazsın.

Quieren contar con todas las habilidades que necesitarán para el futuro.

Gelecekte ihtiyaç duyacakları tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.

Enseño a niños habilidades para la vida, y sobre gestión del tiempo.

Çocuklara yaşam becerileri, zaman düzenlemesi öğretiyorum.

Si prefieren poner sus habilidades a prueba en otra parte del mundo,

Hayatta kalma becerilerinizi dünyanın başka yerlerinde denemek isterseniz

Así que usé mis habilidades de negociación y le sugerí que hiciéramos un trato.

Uzlaşma yeteneğimi kullanarak bir anlaşma yapmayı başardım.

Hay habilidades que se desarrollan rápidamente y otras que lo hacen lentamente, ¿no crees?

Hızla ve yavaşça gelişen yetenekler vardır, değil mi?

Durante la retirada posterior, Ney volvió a demostrar sus brillantes habilidades tácticas, luchando contra una

Sonraki geri çekilme sırasında Ney, Wellington'un birliklerini uzakta tutan bir dizi artçı koruma eylemiyle

En segundo grado, se espera que los estudiantes tengan habilidades básicas de lectura y escritura.

İkinci sınıfta, öğrencilerin temel okuma ve yazma becerilerine sahip olması beklenmektedir.

Esto no solo desperdició las habilidades de mando de Soult, ya que su nuevo papel era simplemente

Bu, Soult'un komuta yeteneklerini boşa harcamakla kalmadı, çünkü yeni rolü sadece