1. Home
  2. Translation in context
  3. Spanish-Turkish
  4. Invitar

Translation of "Invitar" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Invitar" in a sentence and their turkish translations:

- Puedes invitar a otras personas.
- Pueden invitar a otras personas.

Başka insanları davet edebilirsin.

- Me pregunto, a quién puedo invitar.
- Me pregunto a quién puedo invitar.
- Me pregunto a quién debo invitar.
- Me pregunto a quién invitar.

- Kimi davet edeceğimi merak ediyorum.
- Kimi davet etsem acaba?

Puedes invitar a quien quieras.

İstediğini davet edebilirsin.

Tu puedes invitar a quien quieras.

İstediğiniz herhangi bir kişiyi davet edebilirsiniz.

Voy a invitar a quien quiera venir.

Gelmek isteyen herkesi davet edeceğim.

¿Quieres invitar a alguien a mi fiesta?

Partime davet etmek istediğin birisi var mı?

Vamos a invitar a Jane y Ellen.

Jane ve Ellen'ı davet edeceğiz.

No me suelen invitar a fiestas a menudo.

Ben çoğunlukla partilere davet edilmem.

Puedes invitar a quien sea que quiera venir.

- Gelmek isteyen herkesi davet edebilirsin.
- Her kim gelmek isterse davet edebilirsin.

Planeamos invitar tanto a Tom como a Mary.

Hem Tom'u hem de Mary'yi davet etmeyi planlıyoruz.

E invitar a un público cautivo de 5000 personas,

5000 yabancıyı çağırdım,

Les desafío a invitar a alguien así a #dialoguecoffee.

#dialoguecoffee örneğinde olduğu gibi o kişiyle görüşün.

¿La vas a invitar a ella a la fiesta?

Partiye onu davet edecek misin?

Y no me volvieron a invitar ni a un botecito,

22 milyon dolarlık yatı bir kenara bırakın

No puedo invitar a todos mis amigos a la vez.

Bütün arkadaşlarımı hep birden davet edemem.

Tom no tuvo el coraje para invitar a salir a Mary.

Tom'un Mary'ye arkadaşlık teklif edecek cesareti yoktu.

Francamente, no tuve suficiente confianza para invitar a María a almorzar conmigo.

Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu.

Juega bien tus cartas y Tom te podría invitar a su fiesta.

Kartlarını doğru oynarsan, Tom seni partisine davet edebilir.

Aquí tienes una lista de las personas que quiero invitar a nuestra boda.

İşte düğünümüze davet etmek istediklerimin listesi.

Vamos a invitar a Tom y a Mary a nuestra fiesta de noche de brujas.

Tom ve Mary'yi cadılar bayramı partimize davet edeceğiz.

Ella lo invitó a una cita, pero él dijo que no ya que pensaba que las chicas no debían invitar a los chicos.

O ona çıkma teklif etti ama o kızların erkeklere çıkma teklif etmemesi gerektiğini düşündüğü için hayır dedi.