Translation of "Librería" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Librería" in a sentence and their turkish translations:

La librería está abierta.

Kitabevi açıktır.

¿Cómo llego a la librería?

Kitapçıya nasıl giderim?

Lo puedes conseguir en una librería.

Onu bir kitapçıdan alabilirsiniz.

¿Hay una librería en el hotel?

Otelde bir kitapçı var mıdır?

Voy con frecuencia a la librería.

Ben sık sık kitapçıya giderim.

El se pasó por una librería.

O, bir kitapçıya uğradı.

La librería está cerca del parque.

Kitabevi parkın yakınında.

Vivo cerca de una vieja librería.

Eski bir kitapçıya yakın yaşıyorum.

Llegó de paso a la librería.

O, kitapçıya uğradı.

Hay una librería justo en la esquina.

Hemen köşede bir kitapçı var.

Venden libros de texto en la librería.

Kitapçıda ders kitapları satıyorlar.

Está prohibido leer libros en la librería.

Bu kitapçıda kitap okumak yasaktır.

Quiero un libro. ¿Dónde está la librería?

Bir kitap istiyorum. Kitapçı nerede?

Ella está comprando libros en la librería.

O, kitapçıdan kitap satın alıyor.

Hay una librería frente a mi casa.

Evimin önünde bir kitabevi var.

No encontrarás este libro en ninguna librería.

Bu kitabı herhangi bir kitapçıda bulamayacaksın.

Solía haber una librería en esa esquina.

O köşede bir kitapçı vardı.

Hay una librería en frente de mi casa.

Evimin karşısında bir kitapçı var.

Disculpe. Quiero un libro. ¿Dónde está la librería?

Affedersiniz. Ben bir kitap istiyorum. Kitapçı nerede?

Yo vivo al lado de una vieja librería.

Eski bir kitapçıya yakın yaşıyorum.

Encontré el libro en esa librería por casualidad.

Kitabı tesadüfen o kitapçıda buldum.

Tom y su abuela fueron a la librería.

Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.

Tiene una librería en el centro de la ciudad.

Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var.

Pasé por la librería y compré un libro interesante.

Kitapçıya uğradım ve ilginç bir kitap satın aldım.

¿Se puede adquirir ese libro en la librería de Akita?

Akita'daki kitapçıdan kitabı satın almak mümkün mü?

¿Alguna vez te has encontrado con Taninna en la librería?

Hiç kitapçıda Taninna ile tanıştınız mı?

Ha comprado en la librería un libro escrito en inglés.

- O, kitapçıdaki İngilizce yazılmış bir kitabı aldı.
- O, kitapçıdaki İngilizce yazılmış bir kitabı satın aldı.

Compré este libro en la librería frente a la estación.

Bu kitabı istasyonun önündeki kitapçıdan aldım.

Trabajo a tiempo completo en una librería hasta el fin de septiembre.

Eylül sonuna kadar bir kitapçıda tam gün çalışıyorum.

Si puedo conseguir un libro en la biblioteca, evito comprarlo en la librería.

Eğer kütüphaneden bir kitap alabilirsem beni bir kitapçıdan satın alma gereğinden kurtarır.

Tom cerró su librería porque él dijo que no podría competir más con Amazon.

Tom artık Amazonla rekabet edemeyeceğini söylediği için kitabevini kapattı.

Tom pidió prestados algunos libros de la librería para leer por el fin de semana.

Tom hafta sonu okumak için kitapçıdan bazı kitaplar ödünç aldı.

- Me dejé el par de guantes nuevos en la biblioteca.
- Dejé mis guantes nuevos en la librería.

Yeni eldivenlerimi kütüphanede bıraktım.