Examples of using "Miran" in a sentence and their turkish translations:
Daha yakından bakarsanız
Herkes bana bakıyordu.
Tom ve Mary bakıştılar.
Neden herkes sana dik dik bakıyor?
aslında yüz yüze gelmezler.
eğer ki izlemeyenler varsa
Tom ve Mary ikisi de John'a bakıyor.
Birçok kültür cinsiyet farkını oluşturmak için
şimdi anladınız mı filmlerin neden hala izlendiğini
Bazı insanlar televizyon izlerken gazete okurlar.
zaman çizelgesinde ileriye bakmak için var.
Hem Tom hem de Mary sadece John'a bakıyor.
fakat hepsi 45 derece hareket yönüne bakıyor.
3000 saat gözleyicisi arasındaki fark paha biçilemez.
Televizyon medyasının onlara gösterdiği şeyi izliyorlar sadece
Genç erkekler oynar ve yaşlı erkekler izler.
ve eski fotoğraflarınıza bakarken hissettiğiniz duygularla ilişkili değil.
Eğer beni internetten izlerseniz
- Bu pencereler güneye bakıyorlar.
- Bu pencereler güneye bakıyor.
Uzaktan bakıldığında pek çok şey hoş görünecektir.
tüm müşteriler dönüp size bakıyor ve gülüyorlar.
Bunlara bugünlerde şüpheyle bakılıyor çünkü yüzlerce yıl
Sana bakan gözleri ve yolunu gözleyen gönülleri ateş gibi yak.
- Üzümünü ye bağını sorma.
- Beleş atın dişine bakılmaz.