Translation of "Oía" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Oía" in a sentence and their turkish translations:

Ella oía disparos cada noche.

O her gece silah sesi duyar.

Escuchaba, pero no oía nada.

Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.

Cuando era pequeño veía y oía.

Küçükken hem görüyordum hem duyuyordum.

Le oía hablar inglés con frecuencia.

Onu sık sık İngilizce konuşurken duydum.

No podía creer lo que oía.

Kulaklarıma inanamadım.

No se oía ni un solo gorrión.

Bir tek serçe duyulmuyordu.

Tom no podía creer lo que oía.

Tom kulaklarına inanamadı.

El único sonido que se oía fue el tictac del reloj.

Duyulan tek ses saatin tik takıydı.

Ha pasado mucho tiempo desde que no oía a Tom tocar su saxofón barítono.

Tom'un bariton saksafonunu çaldığını duyduğumdan beri uzun zaman oldu.

Se oía mucho ruido en la habitación, así que Tom se tapó los oídos.

Oda çok gürültülüydü, Tom da bu yüzden kulaklarını tıkadı.

Roger Miller empezó a escribir canciones porque le encantaba la música que oía en la radio.

Roger Miller radyoda dinlediği müziği sevdiği için şarkılar yazmaya başladı.

- No pude evitar reírme cuando oí esa historia.
- No podía evitar reírme cuando oía esa historia.

O hikayeyi duyduğumda gülmekten kendimi alamadım.