Translation of "Obras" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Obras" in a sentence and their turkish translations:

"Carretera en obras."

Yol onarım altında.

- ¿Sueles ir a ver obras de teatro?
- ¿Suele usted ir a ver obras de teatro?
- ¿Soléis ir a ver obras de teatro?

Sık sık oyunları izlemeye gider misin?

Las mujeres son obras de arte.

Kadınlar, sanat ürünüdür.

¿Los ordenadores pueden traducir obras literarias?

Bilgisayarlar edebi eserleri çevirebilir mi?

Tengo las obras completas de Shakespeare.

Shakespeare’in tüm eserlerine sahibim.

Él imitó las obras de Van Gogh.

Van Gogh'un eserlerini taklit etti.

No he visto ninguna de sus obras.

Onun çalışmalarından hiçbirini görmedim.

Tendré que sacar una licencia de obras.

İnşaat ruhsatı almam gerekecek.

- Las obras maestras son tan solo intentos exitosos.
- Las obras maestras son tan solo intentos con éxito.

Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.

María está leyendo todas las obras de Dostoievski.

Maria, Dostoyevski'nin bütün eserlerini okuyor.

Hasta ahora he leído tres obras de Shakespeare.

Şimdiye kadar Shakespeare'in üç tane yapıtını okudum.

Durante este tiempo participó en tantas obras diferentes que

Bu süre zarfında o kadar çok çeşitli çalışmalarda yer aldı ki

En mis vacaciones leí las obras completas de Milton.

Tatilde Milton'un tüm eserlerini okudum.

Todas sus obras fueron publicadas por la misma editorial.

Onun tüm eserleri aynı editör tarafından yayımlandı.

Leí las obras completas de Milton durante las vacaciones.

Tatil sırasında ben Milton'ın tüm eserlerini okudum.

En mi tiempo libre leí las obras completas de Milton.

Tatilde tüm Milton eserlerini okurum.

Este libro es una de las mejores obras del poeta.

- Bu kitap şairin en iyi çalışmalarından biridir.
- Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.

O habían leído sobre ello en grandes obras de teología cristiana.

ya da Hristiyan teolojisinde bununla ilgili okumalar yapmışlardı.

Los rayos láser son utilizados en la restauración de obras antiguas.

Lazer ışınları eski eserlerin restorasyonunda kullanılmaktadır.

En realidad nos contó las obras de la mafia en esta película

mafyanın işlerini bize bu filmde anlatmıştı aslında

Mira, estas obras se vendieron a una figura pequeña y divertida como $ 8500.

Bakın 8500 dolar gibi küçük bir ve komik bir rakama satılmıştı bu eserler

Mi nombre es Ozymandias, rey de reyes: ¡Contemplad mis obras, poderosos, y desesperad!

Krallar kralı Ozymandias derler adıma. Eserlerime bakıp çaresizliğini gör ey güç sahibi!

Algunos piensan que las obras atribuidas a Shakespeare fueron escritas por alguien más.

Bazı insanlar Shakespeare'e atfedilen eserlerin başka biri tarafından yazılmış olduğunu düşünür.

Da una gran lucha en las obras llevadas a Turquía. Director del Museo Usak

O eserlerin Türkiye'ye getirilmesinde büyük mücadele veren Uşak Müze Müdürü

Una de las otras obras importantes que hizo en este período es el boceto.

Bu dönemdeki yaptığı diğer önemli çalışmalardan bir tanesi de eskiz

El doctor L.L. Zamenhof (1859-1917) tradujo personalmente obras maestras de la literatura al esperanto.

Doctor L.L. Zamenhof(1859-1917) edebiyatın başyapıtlarını Esperanto'ya çevirdi.

Las obras de Shakespeare a menudo son consideradas unas de las mejores en el idioma inglés.

Shakespeare'in eserleri sıklıkla ingiliz dilinin en büyükleri arasında düşünülür.

"¿Dónde está mi edición de las obras completas de Schiller?" "¡Está justo ahí arriba en la repisa!"

"Schiller'in tüm eserlerinin bana ait baskısı nerede?" "Hemen oradaki rafın üzerinde."

En lugar de hacernos mutuamente regalos de Navidad este año, donamos la cantidad que habríamos gastado en regalos para obras de caridad.

Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık.