Translation of "Partió" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Partió" in a sentence and their turkish translations:

El bus partió temprano.

Otobüs erken ayrıldı.

Ella partió a Tailandia.

Tayland için yola çıktı.

Él partió hacia Tokio.

Tokyo'ya seyahate gitti.

Él partió a París.

O, Paris'e doğru yola çıktı.

Partió para Canadá ayer.

O dün Kanada için yola çıktı.

El tren partió puntual.

Tren zamanında ayrıldı.

El alto hombre partió apresuradamente.

Uzun adam aceleyle terk etti.

Tom partió tres días atrás.

Tom, üç gün önce gitti.

Un día Elisa partió para Madrid.

Bir gün, Elisa Madrid'e gitti.

Él partió con destino a París.

O, Paris'e gitti.

¿Cuándo partió tu amigo a América?

Arkadaşın ne zaman Amerika'ya hareket etti?

Él partió la nuez con los dientes.

O cevizi dişleriyle kırdı.

Tom partió el papel a la mitad.

Tom kağıdı iki parçaya ayırdı.

Él partió hacia Nueva York hace una semana.

O, bir hafta önce New York'a hareket etti.

Tom partió la torta en tres partes iguales.

Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.

- El bus ya se fue.
- El bus ya partió.

Otobüs çoktan gitti.

Cuando él se partió la pierna gritaba de dolor.

O bacağını kırdığında acıdan bağırıyordu.

Él partió la carta en dos apenas la recibió.

O, mektubu alır almaz onu ikiye yırttı.

Ella partió la manzana en dos con un cuchillo.

Elma bir bıçakla onun tarafından ikiye kesildi.

Se me partió el corazón al verla pidiendo comida.

Onu yiyecek için yalvarmasını görmek kalbimi kırdı.

Ella partió hacia París a finales del mes pasado.

O geçen ayın sonunda Paris'e gitti.

Ayer en la mañana él partió de vuelta a Rotterdam.

O dün sabah Rotterdam'a geri döndü.

- Mi madre partió el pastel.
- Mi mamá cortó la torta.

Annem pastayı kesti.

Nuestro autobús partió a las ocho y llegó a Boston a las once.

Otobüsümüz saat sekizde kalktı ve saat on birde Boston'a vardı.

- Tom se fue de aquí hace unos treinta minutos.
- Tom partió de aquí hace aproximadamente treinta minutos.

Tom yaklaşık otuz dakika önce buradan ayrıldı.

- Ella dividió la torta en cinco porciones.
- Ella partió la tarta en cinco trozos.
- Ella dividió la tarta en cinco partes.

Keki beş parçaya böldü.