Examples of using "Partió" in a sentence and their turkish translations:
Otobüs erken ayrıldı.
Tayland için yola çıktı.
Tokyo'ya seyahate gitti.
O, Paris'e doğru yola çıktı.
O dün Kanada için yola çıktı.
Tren zamanında ayrıldı.
Uzun adam aceleyle terk etti.
Tom, üç gün önce gitti.
Bir gün, Elisa Madrid'e gitti.
O, Paris'e gitti.
Arkadaşın ne zaman Amerika'ya hareket etti?
O cevizi dişleriyle kırdı.
Tom kağıdı iki parçaya ayırdı.
O, bir hafta önce New York'a hareket etti.
Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
Otobüs çoktan gitti.
O bacağını kırdığında acıdan bağırıyordu.
O, mektubu alır almaz onu ikiye yırttı.
Elma bir bıçakla onun tarafından ikiye kesildi.
Onu yiyecek için yalvarmasını görmek kalbimi kırdı.
O geçen ayın sonunda Paris'e gitti.
O dün sabah Rotterdam'a geri döndü.
Annem pastayı kesti.
Otobüsümüz saat sekizde kalktı ve saat on birde Boston'a vardı.
Tom yaklaşık otuz dakika önce buradan ayrıldı.
Keki beş parçaya böldü.