Examples of using "Planea" in a sentence and their turkish translations:
O bize yardım etmeyi planlıyor mu?
Ne yapmayı planlıyor?
Dick kendi başına gitmeyi planlıyor.
O, yeni bir bisiklet almayı planlıyor.
Yarın Tokyo'ya gelmeyi planlıyor.
Tom yatak odasını yeniden dekore etmeyi planlıyor.
Tom başka bir araba almayı planlıyor.
"Bu yıl kaç yeni müşteri elde etmeyi planlıyorsunuz?"
Oriental Hotel'da kalmayı planlıyor.
Erkek arkadaşından ayrılmayı planlıyor.
Tom'un ne yapmayı planladığını düşünüyorsun?
Tom'un kimle evlenmeyi planladığını tam olarak biliyorum.
İran uzaya maymun göndermeyi planlıyor.
Tom pazartesi günü Mary'yi görmeyi planlıyor.
Tom öğle yemeğinden hemen sonra seni aramayı planlıyor.
Tom Fransızca konuşan birini işe almayı planlıyor.
Tom Boston'da üç gün kalmaya niyetli.
Tom gelecek hafta tatile gitmeyi planlıyor.
Mary olduğu yerde kalmayı planladığını söylüyor.
O her zaman yapmadan önce bir şeyi dikkatlice planlar.
Bakan önümüzdeki hafta Meksika'yı ziyaret edecektir.
Tom'un gitmek için hiçbir planı yok.
Tom hasta olmasına rağmen okula gitmeyi planlıyor.
O yarın öğleden sonra tenis oynamaya niyet ediyor.
Tom yağmur duruncaya kadar burada kalmayı planlıyor.
Tom gelecek hafta Boston'a gitmeyi planlıyor.
Tom gelecek yıl üniversiteye gitmeyi planlıyor.
Tom hasta olmasına rağmen ev ödevini zamanında yaptırmayı planlıyor.
Tom gelecek yıl üniversiteye gitmeyi planlıyor.
Tom bir yıldan daha fazla bir süre Boston'da yaşamayı planlıyor.
Tom Mary'nin baloyla kimle gitmeyi planladığını bilmediğini söylüyor.
Oraya gitmek için Tom'un da planları var.
Babam gelecek hafta Kore'yi ziyaret edecek.
Bu yaz ne yapmayı planlıyorsun?