Examples of using "Podían" in a sentence and their turkish translations:
Onlar sadece dinleyebildiler.
Onlar gülümsemeyi durduramadı.
Bir elin parmakları kadar.
Onlar iyi ata binebiliyor ve iyi ateş edebiliyorlardı.
bizim tatmamızı sağladılar.
O kadar karanlıktı ki onlar güçlükle görebiliyorlardı.
Mini etekler daha kısa olamaz gibi göründüğü zaman, onların yukarıdan kısaltılabileceklerini öğrendiler.
çünkü işlerin daha iyi olabileceğini biliyordum.
Ordunun geri kalanına rehberlik ediyorlardı.
deyip kendimi parçalamaya devam edebilirdim.
Muhafızlar onların söylediği her şeyi duydular.
Hastaların birçoğu hisleriyle başa çıkamıyordu.
ve benim gerçekliğimden ve oynamayı hayal ettiğim rollerden
Akademisyenlerin öve öve bitiremediği Leonardo Da Vinci bu işte
Tom ve Mary ağır bagajı taşıyamadı.
Öğrenciler öğretmeni duyamamış gibi davrandı.
Öyle karanlıktı ki neredeyse göremiyorlardı.
Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.
sadece 7'si bir başka dili çok iyi konuşabildiğini söyledi.
Gelip gelemeyeceklerinden emin değillerdi.
fakat hücerlerimin hangi bileşimleri üretebileceğini ve bu reaksiyonların
Yollarındaki sayıca fazla Fransız kuvvetleri sadece geri çekilin.
Bazı piyade taburları sadece toplanabilir güçlerinin üçte biri.
İşadamları bankalara borçlu oldukları parayı geri ödeyemedi.
O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.
Tom, yabancıların onun düşüncelerini duyabileceği sanrısından muzdaripti. Bu tabii ki saçmalık.