Examples of using "Preocuparme" in a sentence and their turkish translations:
Endişelenmeli miyim?
Endişelenmemeye çalıştım.
Senin hakkında endişelenmeye başlıyordum.
Üzülmemeye çalışıyorum.
Onlar için asla endişelenmem gerekmedi.
Tom için endişelenmeye başladım.
Gerçekten endişelenmeye başlıyorum.
Endişelenmekten vazgeçmek zorundayım.
Niye Tom için endişe edecekmişim?
Para için hiç endişelenmem gerekmedi.
Tom'un ne yaptığını neden umursamalıyım?
Tom'un nereye gittiğini neden umursamalıyım?
Sadece senin hakkında endişelenmemek elimde değil.
Tom'un kiminle konuştuğunu neden umursamalıyım?
Tavşana bakmak zorundayım.
Tom'a ne olduğunu neden umursamalıyım?