Examples of using "Prestarte" in a sentence and their turkish translations:
O seninle çok ilgileniyor gibi görünmüyordu.
Biraz ihtiyacın varsa sana biraz ödünç para verebilirim.
İsterseniz biraz para ödünç verebilirim.
Bu sözlüğü ödünç veremem. Ona her zaman ihtiyacım var.
Sana hiç ödünç para veremem.
Bankalar güneşli günde sana şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu günde sırtlarını dönerler.