Examples of using "Quedará" in a sentence and their turkish translations:
Tom kalacak.
Tom sizinle kalacak.
Ama sende kalmayacak işte
Tom evde kalacak.
ve bu sivri dallar ona saplanacak.
Yakında gelin yoksa yiyecek kalmayacak.
O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.
O, bir arkadaşının evinde kalacak.
O dört günden daha fazla kalmayacak.
Bu keşif tarihe geçecek.
Bu an tarihe geçecek.
Biz onun ne kadar kalacağını hâlâ bilmiyoruz.
Bu tecrübe sonsuza kadar hafızamda kalacak.
Bay Mailer yarına kadar burada kalacak.
Onun kabul etmekten başka seçeneği olmayacak.
Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.
Er ya da geç, dönmek için kimsem kalmayacak.
Burada ne kadar süre kalacaksın?
Bu dağa tırmanarak,tehlikeyle yüzyüze kalacaksınız.
Burada yaşayan şey artık burada kalmayacaktır.
- Burada ne kadar kalacaksın?
- Burada ne kadar süre kalacaksın?
Arjantin'de Dunes Iris ve Brezilya'da Rio de Janeiro'dan hiçbir iz
Kutupların buzlarının erimesi ve insanları yok
Tom'un etkileneceğinden eminim.
- O yarın boş olacak.
- Yarın izinli olacak.
Ne yaparsak yapalım, Tom tatmin olmayacaktır.
Sanırım sonunda Tom parasız kalacak ve eve geri gitmek zorunda kalacak.
Ne kadar zamandır burada kalıyorsun?
O, gelecek salı Royal Otel'de kalacak.