Examples of using "Rayos" in a sentence and their turkish translations:
Yıldırım çakıyor.
Gerçekten burası çok kötü kokuyor.
o aurora ışınlarını artık dünyanın
Bir kızılötesi ışın elektromanyetik radyasyondur.
Yıldırımdan korkmuyorum.
Yıldırım bir fırtına anında oluşabilir.
Kalp pili ve röntgeni icat ettik
Ultraviyole ışınları bizim için zararlı.
Katot ışınları elektron ışınlarıdır.
Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.
güneşin zararlı ışınlarından korunabilmek
zararlı güneş ışınlarının hepsini de engellemiyor yani.
bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek
Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.
bir teleskop olan Chandra X-Işını Gözlemcisini taşıyan
Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.
Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.
Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.
ve böylece ultraviyole ışınlar sudaki birçok bakteriyi öldürecektir.
engellediği güneş ışınları nereye gidiyor o zaman?
Yıldırım tehlikeli olabilir.
Lazer ışınları eski eserlerin restorasyonunda kullanılmaktadır.
güneşten gelen zararlı ışınları hey yıl %10 daha az süzüyor
Gözlerini ultraviyole ışınlarından korumak için güneş gözlüğü taktı.
Gözlerini güneşten korumak için koyu renk gözlük taktı.
- Bu da ne böyle?
- Allah aşkına bu nedir?