Translation of "Rayos" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Rayos" in a sentence and their turkish translations:

Están cayendo rayos.

Yıldırım çakıyor.

Huele a mil rayos aquí.

Gerçekten burası çok kötü kokuyor.

Los rayos de aurora del mundo

o aurora ışınlarını artık dünyanın

Los rayos infrarrojos son radiaciones electromagnéticas.

Bir kızılötesi ışın elektromanyetik radyasyondur.

No me dan miedo los rayos.

Yıldırımdan korkmuyorum.

Pueden haber rayos durante una tormenta.

Yıldırım bir fırtına anında oluşabilir.

Inventamos el marcapaso y los rayos X

Kalp pili ve röntgeni icat ettik

Los rayos ultravioleta son dañinos para nosotros.

Ultraviyole ışınları bizim için zararlı.

Los rayos catódicos son haces de electrones.

Katot ışınları elektron ışınlarıdır.

Y se lleva los últimos rayos de luz.

Günün son ışıklarını da beraberinde götürüyor.

Para protegerse de los rayos nocivos del sol

güneşin zararlı ışınlarından korunabilmek

No bloquea todos los rayos nocivos del sol.

zararlı güneş ışınlarının hepsini de engellemiyor yani.

Todos los rayos dañinos vendrán a la tierra

bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek

Los rayos ultravioletas pueden provocar cáncer de piel.

Ultraviyole ışınları cilt kanserine neden olabilir.

Que transportaba el telescopio Observatorio Chandra de rayos X,

bir teleskop olan Chandra X-Işını Gözlemcisini taşıyan

El doctor usó rayos X para examinarme el estómago.

Doktor midemi incelemek için X-ışınları kullandı.

Los dentistas toman rayos x para examinar tus dientes.

Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.

Puedo sentir a dónde va el hoyo. Rayos. Ay, diablos.

Deliğin gittiği yönü hissedebiliyorum. Tanrım.

Y los rayos ultravioletas matarán muchas bacterias en el agua

ve böylece ultraviyole ışınlar sudaki birçok bakteriyi öldürecektir.

¿A dónde van los rayos del sol que lo bloquean?

engellediği güneş ışınları nereye gidiyor o zaman?

- Los rayos pueden ser peligrosos.
- Los relámpagos pueden ser peligrosos.

Yıldırım tehlikeli olabilir.

Los rayos láser son utilizados en la restauración de obras antiguas.

Lazer ışınları eski eserlerin restorasyonunda kullanılmaktadır.

Oye dañar los rayos que vienen del sol oye año 10% menos

güneşten gelen zararlı ışınları hey yıl %10 daha az süzüyor

Se puso lentes de sol para proteger sus ojos contra rayos ultravioletas.

Gözlerini ultraviyole ışınlarından korumak için güneş gözlüğü taktı.

Ella se puso unas gafas oscuras para proteger sus ojos de los rayos del sol.

Gözlerini güneşten korumak için koyu renk gözlük taktı.

- ¿Qué diablos es esto?
- ¿Qué demonios es esto?
- ¿Qué rayos es esto?
- ¿Qué recórcholis es esto?

- Bu da ne böyle?
- Allah aşkına bu nedir?