Translation of "Resplandor" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Resplandor" in a sentence and their turkish translations:

Hoy está muy fuerte el resplandor del sol.

Güneş bugün güçlü parlıyor.

El resplandor del sol me lastima los ojos.

Güneşin ışıltısı gözlerimi acıtıyor.

Las focas anilladas salen para descansar en el resplandor matutino.

Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.

La suave brisa agitaba las hojas creando un resplandor chispeante.

Yapraklar hafif bir rüzgarla öyle salınıyordu ki parlak ışık huzmeleri gökyüzünden yere doğru adeta göz kırparak düşüyordu

Pero este tenue resplandor no basta para los animales que buscan comida en el suelo.

Fakat bu soluk ışık yerde yemek arayan hayvanlara pek fayda etmez.