Examples of using "Rezar" in a sentence and their turkish translations:
Biz dua etmek için diz çöktük.
- Şu anda dua edemem.
- Şimdi dua edemem.
Tom için dua etmemiz gerek.
Uyumadan önce dua ederdi.
- Uyumadan önce dua ederdi.
- Yatağa gitmeden önce dua ederdi.
Kilise ibadet edilen bir yerdir.
ve insanlardaki Ayasofya'da namaz kılma isteği
inatla, kinle ve nefretle orada namaz kılmak istiyorlar
onlara nispet yaparcasına namaz kılma isteği
yoksa gerçekten bu Ayasofya da namaz kılma isteği mi?
oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık
O pis kuyuda beş gün geçirdim. O anda tek çözümüm dua etmekti.
, Saragossa katedralinde ruhu için dua etmek için bir kitle düzenlendi
Ben gençken bir bisiklet için dua ederdim. Sonra Allah'ın bu şekilde çalışmadığını fark ettim. Bu yüzden bir bisiklet çaldım ve affetmesi için dua ettim.