Examples of using "Supongo" in a sentence and their turkish translations:
Sanırım açsın.
Sanırım başarabildik.
Sanırım yaşayacağım.
Beyaz bir mocha, evet.
Herhalde artık
- Haklısınız sanırım.
- Sanırım haklısınız.
Sanırım o kısa sürede geri dönecek.
Ben senin kızgın olduğunu varsayıyorum.
Onun doğru olduğunu düşünüyorum.
Sanırım şanslıydım.
Sanırım bu tamam.
Sanırım bu mümkün.
- Sanırım haklıydın.
- Sanırım haklıydınız.
Sanırım önemli olmayacak.
Sanırım bulacağım.
Sanırım onu seviyorsun.
Sanırım tarantulayı bulduk.
Bence hissettiklerimi anlıyorsunuz.
yani bu gün sanırım
Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım.
Sanırım şimdi gitmeliyiz.
Sanırım Tom haklıydı.
Sanırım onu seviyorsun.
Sanırım seni suçlayamam.
Onun geleceğini varsayıyorum.
Sanırım çok uzun bekledim.
Sanırım hatalıydım.
Sanırım şimdi gideceğim.
Sanırım onaylamıyorsun.
Sanırım kimse fark etmeyecek.
Sanırım onaylamıyorsun.
Ondan hoşlandığını sanıyorum.
Senin Kanadalı olduğunu varsayıyorum.
Sanırım sen haklısın, Jane.
Haklı olabilirsiniz sanırım.
Sanırım havaya bağlı.
Sanırım artık o önemli değildir.
Ben senin Tom Jackson olduğunu tahmin ediyorum.
Sanırım arkadaş olabiliriz.
Sanırım nasıl yapılacağını biliyorsun.
Senin Tom'dan duyduğunu varsayıyorum.
Sanırım öyle.
Şey, sanırım o benim:
cevabınız şu olurdu herhalde
- Sanırım onu yapamazsın.
- Sanırım sen onu yapamazsın.
Sanırım o o zaman mutluydu.
Ondan hoşlandığını sanıyorum.
Sanırım Tom seni rahatsız etmek istemedi.
Sanırım seni etrafta görürüm, Tom.
O kadar kolay değil sanırım.
Sanırım Onlar Fransızca konuşurlar.
Sanırım bu elveda.
Sanırım gitme zamanı.
Sanırım sorunu nasıl düzelteceğini biliyorsun.
Sanırım yakında oraya varacağız.
Bu fikrin işe yarayacağını farz ediyorum.
Sanırım ne yapacağını biliyorsun.
Sanırım biraz yardıma ihtiyacın olacak.
Sanırım yarın tamamen kel olacağım.
Sanırım bunu zaten yaptınız.
Sizin Tom'dan daha iyi olduğunuzu tahmin ediyorum.
Sanırım suçlamak için birine ihtiyacım vardı.
yani tahminim o yönde ama
Sanırım şimdi gitmek zorunda kalacağım.
Sanırım, haberi duymuş olacaksın.
Sanırım o eve gitti.
Tom'un o kadar çok arkadaşı olduğunu sanmıyorum.
Sanırım şimdi gerçekten zordayım.
Sanırım sadece kendimi suçlamak zorundayım.
Sanırım seninle aynı fikirde değilim.
Sanırım Tom, Mary'yi arıyor.
Sanırım beni hatırlamıyorsun?
- Sanırım kaybedecek bir şeyim yok.
- Kaybedecek bir şeyim olmadığını düşünüyorum.
Sanırım Tom onu Mary ile yaptı.
Tahminimce bizim öğretmen elli yaşın üzerinde.
Sanırım dün gece kimle birlikte olduğumu bana sormak istiyorsun.
Sanırım bana dün ne yaptığımı sormak istiyorsun.
Sanırım onu daha dikkatli okumalıydım.
Sanırım şimdi onu yapmak için çok geç.
Sanırım Tom sana söylemeyi unuttu.
Onun işinde başarılı olacağını düşünüyorum.
Sanırım burası yolun sonu.
Bunun ne hakkında olduğunu bildiğini varsayıyorum.
Sanırım yiyecek bir şey almaya gitmeliyiz.
Seçeneğimiz yok. Sanırım yürümek zorunda kalacağız.
Sanırım Tom sana ne olduğunu söyledi.
işte bunu oynamayan çok azdır herhalde
Google'a çokta masum diyemeyiz sanırım.
Sanırım bu kravat takım elbise ile iyi gider.
Sanırım hayır demek için çok geç.
Sanırım her ikimiz de biraz uykuluyuz.
PAG: Ön yargı psikoloğu olarak
farz edelim ki mümkün bence değil ama farz edelim ki mümkün
Sanırım dün öğleden sonra nerede olduğumu bana sormak istiyorsun.
Sanırım dün geceden sonra seni suçlayamam.
Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.
Sanırım Tom'u kendimiz bulmaya çalışabiliriz.