Translation of "Tina" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Tina" in a sentence and their turkish translations:

La tina está sucia.

Küvet kirli.

Anita lava la tina.

Anita küveti yıkıyor.

Hola, me llamo Tina.

Merhaba, benim adım Tina'dır.

Tom quería que Mary limpiara la tina.

Tom Mary'nin küveti temizlemesini istedi.

Él tiene el agua andando en la tina.

Küvette akan suyu var.

Él salió de la tina y gritó "¡Eureka!"

O, küvetten çıktı ve "Eureka!" diye bağırdı.

Prefiero bañarme en regadera y no en tina.

Kendimi duşta yıkamayı tercih ederim ve küvette değil.

Una tina de fluido digestivo que, lentamente, disolverá a su presa.

Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.

Ya que estás aquí, sería mejor que te metieras a la tina.

Burada olduğun sürece, bir banyo yapsan iyi olur.

Bob le dio a Tina casi todas las estampillas que había coleccionado, y se quedó solamente con unas pocas.

Bob topladığı pulların neredeyse tümünü Tina'ya verdi ve kendisine sadece birkaç tane ayırdı.