Translation of "Gücü" in Arabic

0.027 sec.

Examples of using "Gücü" in a sentence and their arabic translations:

Onlara bu gücü verebiliriz.

يمكننا تقديم القوة لهم.

Fakat gücü her yıl

لكن القوة كل عام

Rüzgarın gücü yürümeyi zorlaştırdı.

قوة الريح جعلت المشي صعباً.

Sanatsal faaliyetler, hayal gücü,

الفعاليات الفنية، قوة الخيال

Memnuniyetsizliğin gücü bu şekilde çalışmıyor.

لا تعمل قوة الاستياء بهذا الشكل.

Mantık gücü ve duyguları olan

إلى أي مخلوق عاطفي مع قوة العقل

Bahsettiğim hayal gücü ile süslenmiş

مزينة بالخيال الذي ذكرته

Ve üstelik bakıldığında manyetosferin gücü

علاوة على ذلك ، قوة الغلاف المغناطيسي

Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir. Çünkü Latin kadınlarının gücü hayranlık vericidir.

لأنّ قوّة النساء اللاتينيات تثير الإعجاب. لأنّ قوّة النساء اللاتينيات تثير الإعجاب.

Zehrin gücü ve hızlı harekete geçmesi,

‫إلى سرعة التصرف،‬ ‫كيف أن السم قوي على أجسامنا،‬

Bu gücü suistimal etmek çok kolay.

ومن السّهلِ إساءة استخدامِ هذه القوة.

Bu süper gücü yeterince kullanmadığımızı görüyoruz.

فسنرى أننا لم نستخدم هذه القوة الخارقة بما فيه الكفاية،

Fakat sömürgecilik öncesi Filipin kadınlarının asıl gücü,

لكن المفتاح الحقيقي لقوة المرأة الفلبينية قبل الاستعمار

çocuğa bir kontrol gücü ve kaynağı sağlar.

مع دعم طاقم العمل بتأدية عملهم.

Bütün bunlar kendimizden daha büyük bir gücü

هذا يتطلب منا أن ندرك قوة أعظم من أنفسنا

Bu parçaların seti, şehrin bu hayal gücü,

وعدة الأشياء هذه وتخيل هذه المدينة،

Muazzam bir hayal gücü ve enerji harcıyor.

إنها المدينة الكبيرة سريعة الزوال.

Bence bu teknolojinin gerçek gücü işte bu.

بالنسبة لي، هذه هي القوة الحقيقية لهذه التكنولوجيا.

Böyle pahalı bir eve kimin gücü yeter?

من باستطاعته اقتناء مثل هذه السيارة الباهظة الثمن

Önyargılarımızı irade gücü ile etkin bir şekilde azaltabiliriz.

يمكننا وبشكل فعال تخفيض تحيزاتنا عبر قوة الإرادة،

Insanlar gücü yeniden düzenledi ve bir bakıma merkezleştirdiler.

أعاد الناس تنظيم ومركزة السلطة.

İslamın merkez gücü olmayı kaybetmiş olan Abbasi Halifesi

على الرغم من أن الخلافة العباسية لم تعد مركز القوة السياسية في العالم الإسلامي

...Ay'ın çekim gücü... ...okyanuslarımızı kendine çekecek kadar güçlü.

‫قوى الجذب القمرية‬ ‫قوية كفاية لجذب المحيط نحوها.‬

Hepsinin çekim gücü birleşince en güçlü gelgitler oluşur.

‫قوى جذبها متحدة تخلق مد الربيع‬

Avrupa'nın önde gelen Akdeniz gücü ve Venedik Cumhuriyeti

القوة البحرية المتوسطية الأكثر تقدمًا في أوروبا، جمهورية البندقية، ضمّت برفقة

Sağ taraf, hayal gücü, renk, görüntü, duygu, his.

الجانب الأيمن، قوة الخيال، الألوان، المناظر، الأحاسيس، المشاعر.

Bilmek bir şey değildir, hayal gücü her şeydir.

المعرفة لا تمثل شيئا، و الخيال هو كل شيء.

Ve daha sonra atfettikleri daha yüksek gücü onurlandırmak için

ومن ثم شاعت مشاركتها مجانًا بين البشر

İnsanlar bana ilerleyecek gücü nereden aldığımı sık sık soruyor.

وعادة ما يسألني الناس أين أجد كل هذه القوة للاستمرار.

Acı çekmenin büyük gücü hayata bir süre ara vermektir.

فالمعاناة هي قوة عظيمة لأنها تقطع الحياة.

Ama bir kere bu gücü bulduklarında mucizevi şeyler yapıyorlar.

ولكنهم عندما يجدونها، يفعلون أشاء خارقة.

Oksijeni yakarak yedi buçuk milyon poundluk bir kombine itme gücü

السائل في دقيقتين ونصف فقط ، مما أدى إلى دفع إجمالي قدره سبعة ملايين ونصف المليون

Yetişkinliğe ulaşana kadar hüküm sürdü, ancak gücü ve topraklarındaki etkisi

لكن سلطتها وأراضيها

Balkanlardan gelecek saldırılar için ek gelir kaynağı ve insan gücü demekti.

للحملات المستقبلية في البلقان

Herhangi bir yabancı gücü veya silahlı milisleri uzaklaştırmak yeni geçiş hükümetine

على تأمين البلاد بالكامل بالفعل فهل ستنجح الحكومة الجديدة بحل

Nehir yakınında, Venedik ve Ceneviz gemileri ek insan gücü ve yedeklerle durdu

ظهرت سفن البندقية وجنوة على مصب النهر مع رجال وإمدادات إضافية،

Her zaman kendi kuvvetlerinin yeri ve gücü hakkında güncel bilgilere sahip olmasını sağladı ...

دائمًا معلومات محدثة حول موقع وقوة قواته ...

Stamford Bridge muharebesi ile ilgili olan şey, Harald Hardrada ve onun işgal gücü

الشيء الذي يدور حول معركة ستامفورد بريدج هو أن هارالد هاردرادا وقواته الغزوية

O, buranın kaynakları ve insan gücü sayesinde Osmanlı İmparatorluğunun arazisini daha da büyütebileceğini biliyordu.

مستعرفا بأن مواردها وقوتها البشرية يمكن أن تغذّي التوسع العثماني.

Ancak Batı Bölümü, papanın hükümetinin haçlı seferi için çağırdığı herhangi bir gücü yok ediyordu.

الانشقاق الغربي لم يسمح لأيّ سلطة دعتها البابوية إلى شن حملة صليبية.

Hayal gücü olarak kalmayacak ... Komor Adaları gibi bütün bir Arap ülkesi yok olacak. Arap

البشر دولةٌ عربية باكملها ستختفي مثل جزر القمر. المنطقة