1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-Arabic
  4. Olmanın

Translation of "Olmanın" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Olmanın" in a sentence and their arabic translations:

Hip-hop, suçlu olmanın

لذلك الذي حدث أنه

çünkü matematikte iyi olmanın

لأنه يمكنني رشوة الطلاب

Veya aç olmanın acısından kaçınmak.

أو لدرء الألم، حين نأكل لسد الجوع.

Hissiyatları hissetmek insan olmanın bir parçası.

فالشعور بالمشاعر هو جزء من كونك إنسانًا.

Astronot olmanın ne demek olduğunu bilmiyordum:

لم أعرف وقتها معنى أن أكونَ رائد فضاء

Eşcinsel olmanın kötü bir yanı yok.

لا يوجد شيء غير عادي كونك مثليّا

Bu, çocuk olmanın avantajı olmadığı anlamına gelmiyor.

أنا لا أعني أن الأطفال لا يتمتعون بأي منافع

Çocuk olmanın üçüncü avantajı ise zaman avantajıdır.

الأهمية الثالثة بالنسبة للأطفال هي الوقت.

Bazen tekrar hasta olmanın hayalini bile kurdum.

أحيانًا، أتوهم حتى أنني سأصاب بالمرض ثانيةً.

Ama hızlı olmanın da bir bedeli var.

ولكن السرعة مكلفة.

Artık bir gezegen olmanın bütün kurallarını yıkmıştır.

وهذا يكسر كل القواعد المميزة للكوكب.

Hapishanede olmanın ne demek olduğunu biraz konuşalım.

عن معنى أن تكون في السجن ولو لبضعة أيام.

Kısa tarafta olmanın nasıl olduğunu gör bakalım."

عليك أن ترى كيف يكون الأمر عند الطرف القصير من طيف الأطوال."

Yaşamın ilk yıllarında ilgili ebeveynlere sahip olmanın,

وُجود والدين مهتمين وملتزمون في هذه السنوات الأولى في الحياة

Yeni metot ideal olmanın dışında bir şeydi.

الطريقة الجديدة لم تكن مثاليةً البتة.

Garnizon teslim olmanın bir seçenek olmadığına karar verdi.

وقررت الحامية أن الاستسلام ليس خيارًا.

Dışarıda olmanın virüsün kendisi üzerinde de bir etkisi var.

والتواجد في الخارج له تأثير على الفيروس نفسه أيضا.

Bu terapide, psikolojik olarak hazır olmanın gerekliliğini söylemek doğru olur.

فمن الصحيح أن نقول أن الاستعداد النفسي مهم في هذا العلاج.

Kahireye dönelim:Memlük komutanlar Moğol isteklerine teslim olmanın akıllıca olduğu konusunda anlaştılar.

بالعودة إلى القاهرة، اتفق قادة المماليك على أنه من الحكمة الاستسلام لمطالب المغول

Çok küçük bir yaşta bir kâşif olmanın ne demek olduğunu bana gösterdi.

وبيّنت لي معنى أن تكون مستكشفاً في سنٍّ مبكّرة.

Öncesinde gevşek bir formasyonda yürüyor olmanın etkisiyle, Flaminius'un ordusu tamamen savunmasız yakalanmış oluyor.

بعد أن سار في السابق في تشكيل فضفاض للغاية، فإن جيش فلامينيوس اندهش تمامًا

Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.

تساءلتُ دائمًا عمّا سيكون الأمر عليه لو كان عندي إخوة.

Patron olan Napolyon'a olan bağlılığını sorguladığında , Berthier, "Unutma ki bir gün Bonaparte'a ikinci olmanın iyi bir şey olacağını unutma."

، أجاب بيرتييه ، "تذكر أنه يومًا ما سيكون من الجيد أن تحتل المرتبة الثانية بعد بونابرت".