Translation of "Topluluk" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Topluluk" in a sentence and their arabic translations:

Faşistler bile topluluk arayışında,

حتى أنه يسعى المتطرفون الفاشيون إلى المجتمع.

Aitlik ve topluluk olgusu var.

هي الانتماء والمجتمع.

O topluluk kendiliğinden yok olur

يختفي هذا المجتمع من تلقاء نفسه

topluluk karşısında konuşma heyecanı geliyor.

توتر التحدث أمام الحشود.

Bugünse, en dijital topluluk olarak anılıyoruz.

اليوم، فإننا نُدعى أكثر المجتمعات رقمية على الأرض.

Onlar ülkenin her yanında topluluk kurucuları.

إنهم هناك يعملون كبنائين للمجتمعات حول المدن.

Anti CEO kitabının temelinde topluluk var.

الدليل الجديد المخالف للمدير التنفيذي يتعلق بالمجتمع.

çok eski zamanlarda bir topluluk vardı

كان هناك مجتمع في العصور القديمة

Işte o baskın yapılan topluluk Türklerdi

أن المجتمع المهيمن كان الأتراك

Iş için, topluluk toplantıları vs. oldu,

وأماكن لرجال الأعمال وأماكن للتجمعات المجتمعية إلى آخره.

Bu topluluk karşısında konuşma heyecanı olan

إذا كان هناك من يقول: هذا التوتر الناتج

O kaynağı idare eden belli bir topluluk

ومجتمع محدد يدير ذلك المورد،

10 gün süresince bir topluluk salonu oluşturulur,

يتشكل مجتمع في ١٠ أيام،

Topluluk karşısında konuşmanın bir eğitimi olmalı dedim

قلت لابد من دورة لتعلم التحدث أمام الجمهور،

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

‫تريد أن تعيش كمجموعة‬ ‫بين الأغصان بعيداً عن الحيوانات المفترسة.‬

Bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.

ولا يتقاسمون ذات المفترضات الخاصة بقواعد آداب سلوك استخدام الهاتف:

Bu, insanlık tarihindeki en büyük topluluk olmakla birlikte

إنه الجيل الأكبر عدداً في التاريخ الإنساني.

Bu hedeflerin peşinden global bir topluluk olarak gitmeliyiz.

وعلينا أن نسعى إلى تحقيق هذه الأهداف كمجتمع عالمي.

topluluk karşısında konuşma heyecanımı kontrol altına alabilmek için

من أجل التمكن من السيطرة على توتري عند التحدث أمام الجمهور

Dedi ki ''Zaten topluluk karşısında konuşma heyecanı duymanın

قال لي: أصلًا الشعور بالتوتر عند التحدث أمام الجمهور

Video oyunlarının kendilerine kattıklarına ve bir topluluk olmaya dair

لمعرفة ماذا جلبت لهم لعب ألعاب الفيديو

Iş hesabı ve pasaport bir topluluk deneyimi olduğu için Anto mesh

حسابكم ان انتم لما جوزو ولان الجواز تجربة مجتمعية انتو مش

Yüksek bir topluluk hâline getirir ya da sefalete ve esarete terk ettirir.''

مستقلة، سائدة، أو يخلّفها في البؤس والأسر."

Sayıca az nice topluluk, Allah'ın izniyle kendinden kalabalık toplulukları yenmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir.

كم من فئة قليلة غلبت فئة كثيرة بإذن الله والله مع الصابرين.

Biz dil araçlarını bir sonraki seviyeye getirmek istiyoruz.Biz dil öğrenme manzarasında yenilik görmek istiyoruz.Ve bu, bir topluluk olmadan inşa edilemeyen verimli platformlar olmadan katkıda bulunamayan açık dil kaynakları olmadan olamaz.

نريد أن نوصل أدوات اللغة إلى المرحلة التالية. نريد أن نرى إبداعات في مجال تعليم اللغات. ولا يمكن لهذا أن يحصل بدون مصادر لغوية متاحة للجميع والتي لا يمكن بناؤها بدون مجتمع والمجتمع لا يمكنه المساهمة بدون منصات فعّالة.