Translation of "şeydir" in Dutch

0.004 sec.

Examples of using "şeydir" in a sentence and their dutch translations:

Müzik her şeydir.

Muziek is alles.

Kontrol her şeydir.

Controle is alles.

- Unutma, saygı her şeydir.
- Unutmayın, saygı her şeydir.

Onthoud, respect is alles.

O, kaçınılmaz bir şeydir.

- Dat is onvermijdelijk.
- Het is onvermijdelijk.

Savaş korkunç bir şeydir.

Een oorlog is een verschrikkelijke zaak.

Değişim değişmeyen tek şeydir.

Verandering is de enige constante.

Bu benim istediğim şeydir.

Dit is wat ik wil.

O, kitap kurdu denilen şeydir.

Hij is wat je noemt een boekenwurm.

O onun için her şeydir.

Zij is alles voor hem.

Wikipedia ne tür bir şeydir?

Wat is Wikipedia voor iets?

Zamanının ve yeteneğinin olduğu bir şeydir.

de tijd en de mogelijkheid heeft.

O, oldukça sık olan bir şeydir.

Dat is iets dat vrij vaak gebeurt.

İp atlamak, kızımın en sevdiği şeydir.

Mijn dochter is gek op touwtjespringen.

Kendimize dayanmamız gerektiğini söylemek kötü bir şeydir.

We maken onszelf wijs dat we iets negatiefs moeten verdragen.

Bu senin için yapabileceğim en son şeydir.

Dit is het laatste wat ik voor je ga doen.

Anlam, her şey soyup çıkarıldığında geriye kalan şeydir."

Echte betekenis is wat overblijft wanneer je al het andere weghaalt."

Bir maymun için ağaca tırmanmak kolay bir şeydir.

In een boom klimmen is voor een aap gemakkelijk.

Güvenli bir gelir benim için önemli bir şeydir.

Een vast inkomen is een belangrijk iets voor mij.

- O, yürüyen sözlük dediğimiz şeydir.
- Ona yürüyen sözlük denilir.

- Hij is wat we noemen een lopend woordenboek.
- Hij is wat wij een wandelend woordenboek noemen.

Hayat siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza gelen şeydir.

Leven is wat je gebeurt terwijl je andere plannen maakt.

Bir pasaport, yabancı bir ülkeye giderken, onsuz gidemeyeceğin bir şeydir.

Een paspoort is iets onmisbaars als men naar het buitenland gaat.

- Ben ikiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülükten nefret ederim.
- İkiyüzlülük benim nefret ettiğim şeydir.

Ik haat schijnheiligheid.

- O, tam olarak benim istediğimdir.
- O tam olarak benim istediğim şeydir.
- İstediğim tam olarak budur.

Dit is precies wat ik wou.