Translation of "Gök" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Gök" in a sentence and their dutch translations:

Gök kırmızıydı.

De lucht was rood.

Gök gürültüsü yükseldi.

De donder werd luider.

Bir grup gök bilimci,

Twee sterrenkundigen --

Astronomi gök cisimlerinin bilimidir.

Astronomie is de wetenschap van hemellichamen.

- Gök mavidir.
- Gökyüzü mavidir.

- De lucht is blauw.
- De hemel is blauw.

O, gök gürültüsünden korkar.

Ze is bang voor onweer.

Uzakta gök gürlediğini duydum.

Ik hoorde het in de verte donderen.

Gök bugün mavi, bulutsuz.

Vandaag is de lucht blauw en onbewolkt.

Gök cisimlerinde amino asitler bulundu,

aminozuren werden gevonden in kometen,

Tom gök bilimi ve yıldız bilimi arasındaki farkı bilmiyor.

Tom weet het verschil tussen astronomie en astrologie niet.

Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.

Het is zo broeierig, ik denk dat het zo meteen gaat onweren.

- Ben bir astronomum.
- Ben bir gökbilimciyim.
- Ben bir gök bilimciyim.

Ik ben een astronoom.

Gök bilimciler, içinde hiç karanlık madde bulunmayan bir galaksi keşfettiler.

Astronomen hebben een sterrenstelsel ontdekt met bijna geen donkere materie.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Het regent pijpenstelen.
- Het regent dat het giet.
- De regen valt met bakken uit de hemel.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sert yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

Het regent dat het giet.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Sağanak şeklinde yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

- Het regent pijpenstelen.
- Het regent dat het giet.
- De regen valt met bakken uit de hemel.