Translation of "Kendimizi" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Kendimizi" in a sentence and their dutch translations:

Kendimizi kandırmayalım.

Laten we onszelf nu niet in de maling nemen.

Kendimizi korumalıyız.

We moeten onszelf beschermen.

kendimizi mutlu hissederiz.

voelen we ons gelukkig.

Ve kendimizi zorladık:

en we daagden onszelf uit.

Kendimizi korumak zorundayız.

We moeten onszelf beschermen.

Neden kendimizi gıdıklayamayız?

Waarom kunnen we onszelf niet kietelen?

kendimizi desteklemeye başlamanın zamanıdır

tijd om te beginnen met onszelf aan te moedigen

Kendimizi kandırmaya devam edemeyiz.

Me moeten ermee ophouden onszelf te bedriegen.

Tehlikeye karşı kendimizi koruduk.

We beschermden onszelf tegen gevaar.

Biz kendimizi tehlikeye atarız.

We nemen risico's.

Ve kendimizi daha fazla zorlamayız.

en spannen ons niet meer in.

Gerçek dayanıklıklık ve kendimizi geliştirmek için

We hebben een grotere mate van emotionele flexibiliteit nodig

Geriye kalan tek şey, kendimizi yeniden canlandırmak

is alles wat er nog overblijft om te doen, terugkeren naar onze roots

Yapabileceğimiz tek şey kendimizi sıcak tutup beklemek.

Nu kunnen we alleen maar proberen warm te blijven en wachten.

Yapabileceğimiz tek şey Kendimizi sıcak tutup beklemek.

Nu kunnen we alleen maar proberen warm te blijven en wachten.

Daha iyisi yapmak için kendimizi eğitmek içindir.

is om te zorgen dat we beter weten dan dat.

Tamam, şimdi bu Ölü Adam Çapası'na kendimizi bağladık.

We zitten nu vast aan het dodemansanker.

Tam olarak kendimizi ne kadar ciddiye aldığımızı göstermesi

Het zit in het laten zien dat we onszelf serieus nemen

Pazar ve devlet arasında kendimizi ezilmiş hissettiğimiz zaman

Waar we geprangd zitten tussen markt en staat,

Ve kendimizi kamusal alanlardan uzak tutabildiğimiz her yol,

...en elke manier hoe we onszelf kunnen distancieren van de sociale kringen...

18. yüzyıl Aydınlanma Çağı ile kendimizi ilişkilendirdiğimiz bir fikir,

een idee dat we associëren met de 18e-eeuwse Verlichting,

Sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı

zichzelf veroordeelt voor het hebben van 'slechte emoties'