Translation of "Üçünüz" in English

0.006 sec.

Examples of using "Üçünüz" in a sentence and their english translations:

Üçünüz tutuklusunuz.

- You three are under arrest.
- The three of you are under arrest.

- Üçünüz çok şanslısınız.
- Siz üçünüz çok şanlısınız.

You three are very lucky.

Üçünüz nerede buluştunuz?

Where did the three of you meet?

- Turtayı üçünüz aranızda bölüşün.
- Pastayı üçünüz aranızda bölüşün.

Divide the cake among you three.

- Turtayı üçünüz aranızda bölüşün.
- Üçünüz arasında pastayı bölüştürün.

Divide the cake among you three.

- Sizin üçünüz bekâr mısınız?
- Sizin üçünüz bekar mısınız?

Are all three of you bachelors?

Pizzayı üçünüz arasında paylaştırın.

Divide the pizza among you three.

Keki, üçünüz aranızda bölüşün.

Divide the cake among the three of you.

Siz üçünüz mutlu görünüyorsunuz.

You three look happy.

Siz üçünüz çok şanslısınız.

All three of you are very lucky.

Siz üçünüz birlikte çalışır mısınız?

Do you three work together?

Bu elmaları üçünüz arasında paylaşın.

Divide these apples between you three.

Üçünüz nasıl bir araya geldiniz?

How did the three of you meet?

Siz üçünüz birlikte çalışmıyor musunuz?

Don't you three work together?

Siz üçünüz Kanadalı değil misiniz?

Aren't you three Canadians?

Siz üçünüz harika bir ekip olursunuz.

You three make a great team.

Üçünüz bir şey istiyor gibi görünüyorsunuz.

You three seem to want something.

Bu pastayı, siz üçünüz aranızda bölüşün.

Divide this cake among you three.

Siz üçünüz hiç birlikte Boston'a gider misiniz?

Do you three ever go to Boston together?

Siz üçünüz yine dışarı giderseniz daha mutlu hissederim.

I'd feel happier if you three went outside again.

Siz üçünüz her gün odun yarıyorsunuz, değil mi?

All three of you chop wood every day, don't you?

Siz üçünüz şu anda bana yardım edebileceğinizi düşünüyor musunuz?

Do you three think you could help me right now?

- Siz üçünüz iyi arkadaşlar değil misiniz?
- Siz üç iyi arkadaş değil misiniz?

Aren't you three good friends?

- Siz üçünüz erkek kardeş değil misiniz?
- Siz üç erkek kardeş değil misiniz?

Aren't you three brothers?