1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. öteye

Translation of "öteye" in English

0.005 sec.

Examples of using "öteye" in a sentence and their english translations:

Öteye it.

Shove over.

Kapıdan daha öteye gitmedi.

He went no farther than the gate.

Yaşam basit hücrelerden öteye gidemiyor.

for life to settle at the level of simple cells.

Onlar üç mil öteye yürüdü.

They walked three miles farther.

Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi.

My team has never advanced beyond the quarter-finals.

Tom konser salonundan yarım blok öteye parkedebildi.

Tom was able to park a half a block away from the concert hall.

Buradan iki blok öteye park etmek zorunda kaldım.

I had to park two blocks from here.

Bir dakika öteye bak! Ben çabucak elbiselerimi değiştireceğim.

Look away for a minute! I'm going to quickly change my clothes.

- Her ihtimale karşı az daha öteye çekil.
- Ne olur ne olmaz, az daha kenara geç.

Just in case, move to the side a little bit.