1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. İspanya'ya

Translation of "İspanya'ya" in English

0.004 sec.

Examples of using "İspanya'ya" in a sentence and their english translations:

Magda, İspanya'ya evleniyor.

Magda marries a Spaniard.

O İspanya'ya gitti.

He has gone to Spain.

İspanya'ya yolculuk yapıyorum.

- I am traveling to Spain.
- I'm traveling to Spain.

Sonbaharda İspanya'ya gideceğim.

I am going to Spain in the fall.

İspanya'ya hiç gitmedim.

I've never been to Spain.

Tatile İspanya'ya gitmiyorum.

I'm not going to Spain on holiday.

Gelecek hafta İspanya'ya gidiyorum.

I'm going to Spain next week.

İspanya'ya İspanyolcada "España" denir.

Spain is called "España" in Spanish.

Katalanca'da İspanya'ya "Espanya" denir.

Spain is called "Espanya" in Catalan.

Baskça'da İspanya'ya "Espainia" denir.

Spain is called "Espainia" in Basque.

Hiç İspanya'ya gittiniz mi?

Have you ever been to Spain?

- O zamanlar bölge İspanya'ya aitti.
- O zamanlar bölge İspanya'ya aitmiş.

At that time, the territory belonged to Spain.

İspanya'ya geldiğimiz ilk günden itibaren,

From the very first day we came to Spain,

üstlenmesi için İspanya'ya geri gönderdi .

to Spain to take charge.

Bu kış İspanya'ya gitmekten bahsediyor.

He is talking of going to Spain this winter.

Pireneleri geçerek Fransa'dan İspanya'ya gittik.

We went from France to Spain by crossing the Pyrenees.

Üniversitede okumak için İspanya'ya gittiler.

They went to Spain to study in the university.

Ben İspanya'ya geri gitmek istiyorum.

I want to go back to Spain.

Birçok Alman tatile İspanya'ya gidiyor.

A lot of Germans go on vacation in Spain.

O, İspanya'ya gitmek için evinden ayrıldı.

He left home for Spain.

Hiç İspanya'ya gitmedim. Ama İtalya'da bulundum.

I've never been to Spain. However, I have been in Italy.

Tom İspanya'ya ait bir mahallede yaşıyor.

Tom lives in a Hispanic neighborhood.

Biz İspanya'ya gidersek köpekle kim ilgilenecek?

Who will take care of the dog if we go to Spain?

Lida, İspanya'ya neden geldiğini bana asla söylemedi.

Lida never told me why she came to Spain.

O her yaz bir grup öğrenciyi İspanya'ya götürür.

He takes a group of students to Spain every summer.

1808'de, Suchet'in bölümü önümüzdeki altı yılını geçireceği İspanya'ya gönderildi.

In 1808, Suchet’s division was sent to Spain, where he’d spend the next six years.

İki yıl önce kuzenim İspanya'ya gitti, ancak teyzem henüz ondan haber almadı.

My cousin traveled to Spain two years ago, however my aunt has not yet heard from him.

Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.

Johnny moved to Spain just a few months ago, so he isn't used to speaking Spanish as yet.

Ben İspanya'ya tatile gittiğimde, eski tarım ekipmanlarından oluşan bir sergiyi görmek için müzeye gittim.

When I went on vacation to Spain, I went to a museum to see an exhibition of old farming equipment.