Translation of "Şaşırıp" in English

0.003 sec.

Examples of using "Şaşırıp" in a sentence and their english translations:

Şaşırıp kalmıştım.

I was baffled.

Tom'un şaşırıp şaşırmayacağından şüpheliyim.

I doubt if Tom will be surprised.

Tom hâlâ şaşırıp kalmıştı.

Tom is still baffled.

Tom açıkça şaşırıp kalmıştı.

Tom was obviously baffled.

Tom'un şaşırıp şaşırmadığını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom was surprised.
- I wonder whether Tom was surprised or not.

Tom'un gerçekten şaşırıp şaşırmadığını merak ediyorum.

- I wonder whether Tom really was surprised.
- I wonder if Tom really was surprised.

Tom'un onun tarafından şaşırıp kaldığını biliyorum.

- I know Tom was baffled by that.
- I know that Tom was baffled by that.

- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
- Dağıstanlılar, Moskova'da kendi elleriyle bir mucize yaratan Kırgız bir kız yüzünden şaşırıp kaldılar.

A young Kyrgyz woman, creating a miracle with her own hands in Moscow, amazed the Dagestanis.