Translation of "şaşkına" in English

0.006 sec.

Examples of using "şaşkına" in a sentence and their english translations:

Şaşkına döndüm.

- I'm flabbergasted.
- I'm gobsmacked.

- Dedektifler şaşkına dönmüştü.
- Dedektifler şaşkına çevrildi.

The detectives were baffled.

Ben şaşkına döndüm.

I was flabbergasted.

Ben şaşkına dönmüşüm.

- I'm baffled.
- I am baffled.

Biz şaşkına dönmüştük.

We were flabbergasted.

Tom şaşkına döndü.

Tom was flabbergasted.

Tamamen şaşkına döndüm.

- I was completely stunned.
- I was completely baffled.

Fiyattan şaşkına döndüm.

I was shocked by the price.

Biraz şaşkına dönmüştüm.

I was somewhat dumbfounded.

Konuşmak için şaşkına dönmüştü.

She was too stunned to talk.

O şaşkına dönmüş görünüyordu.

He looked nonplussed.

Ben de şaşkına dönmüştüm.

I was outraged, too.

Hepimiz oldukça şaşkına döndük.

We were all pretty shocked.

Tom duyduklarından şaşkına döndü.

Tom was stunned by what he heard.

Rus büyükelçisi şaşkına döndü.

The Russian ambassador was taken aback.

Tom şaşkına uğramış olmalı.

- Tom must've been astonished.
- Tom must have been astonished.

Tom'un şaşkına döndüğünü biliyorum.

- I know Tom was flabbergasted.
- I know that Tom was flabbergasted.

Bunu bana söylediğinde, şaşkına döndüm.

When he told me that, I was dumbfounded.

Ben senin kadar şaşkına döndüm.

I'm as shocked as you are.

Açıkçası, ben biraz şaşkına döndüm.

Obviously, I was a little shocked.

İşletmenin başarısı herkesi şaşkına çevirdi.

The success of the enterprise astonished everybody.

Tom haberi duyduğunda şaşkına döndü.

Tom was flabbergasted when he heard the news.

Bu sorun beni şaşkına çevirdi.

This problem baffles me.

Tom kendini şaşkına dönmüş buldu.

Tom found himself bewildered.

Tom'un söyledikleri herkesi şaşkına çevirdi.

What Tom said stunned everyone.

Tom Mary'nin şaşkına döneceğini düşünüyor.

- Tom thinks Mary will be surprised.
- Tom thinks that Mary will be surprised.

- Sami şaşkındı.
- Sami şaşkına dönmüştü.

Sami was dumbfounded.

Kocasının ölümü onu tamamen şaşkına çevirmiş.

The death of her husband completely overwhelmed her.

Tom Mary'nin isteği tarafından şaşkına dönmüştü.

Tom was a bit baffled by Mary's request.

Mary'ye Peter denildiğini öğrendiğimde şaşkına döndüm.

I was flabbergasted when I found out that Mary used to be called Peter.

Tom, sevgilisinin kollarındayken Mary'yi şaşkına çevirdi.

Tom took Mary by surprise while she was in the arms of her lover.

Onun tepkisinin hızı beni şaşkına çevirdi.

I was stunned by the speed of its reaction.

Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.

His admission that he had stolen the money astonished his family.

Onlar düşmanı şaşkına çevirecek bir plan kurdular.

They conceived a plan to surprise the enemy.

Neler olduğunu ona söyleyince Tom şaşkına uğradı.

Tom was shocked when I told him what had happened.

Tom Mary'nin bunu yaptığını gördüğünde şaşkına döndü.

Tom was surprised when he saw Mary doing that.

Mary'nin bunu yaptığını gördüğünde Tom şaşkına döndü.

Tom was shocked when he saw Mary doing that.

Tom şaşkına dönmüştü ama Mary öyle değildi.

Tom was baffled, but Mary wasn't.

Tom partiye gelmezse kimsenin şaşkına döneceğini tahmin edemiyorum.

I can't imagine anybody would be surprised if Tom didn't show up at the party.

- Bunu duyduğumda şaşkına döndüm.
- Bunu duyduğum zaman şaşırdım.

I was stunned when I heard this.

Gemideki adamlar adada beş adam görmekten şaşkına döndüler.

The men on board were surprised to see five men on the island.

Kocam o kadar şaşkına dönmüştü ki araba anahtarlarını düşürdü.

My husband was so flabbergasted he dropped his car keys.

- Tom'un söyledikleri herkesi şok etti.
- Tom'un söylediği şey herkesi şoke etti.
- Tom'un söylediği şeyler herkesi şaşkına çevirdi.

- What Tom said shocked everyone.
- What Tom said shocked everybody.