Examples of using "şişkinlik" in a sentence and their english translations:
Şişkinlik yoktu.
There was no swelling.
- Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller şişkinlik yapsalar da harika besinlerdir. - Nohut ve taze fasulye gibi bazı baklagiller gaz yapsa da çok güzel yiyeceklerdir.
Some legumes, like chickpeas and green beans, cause flatulence but are excellent foods.