Translation of "60%" in English

0.014 sec.

Examples of using "60%" in a sentence and their english translations:

60 otokrasi,

60 autocracies,

Haftada 60 saatten

has fallen from 60 hours a week

Yaklaşık 60 kiloyum.

I weigh about 60 kilos.

60-90 saniye sürer.

60 to 90 seconds.

Ağırlığı 60 tonu bulabiliyor

its weight can reach 60 tons

Şirketteki hissemiz 60% tır.

Our ownership in the company is 60%.

Sadece 60 avro çekebilirsin.

You can only take out 60 euros.

Aklınıza 60’lar, okulu bırakmalar,

you might think of the '60s, dropping out,

Yaklaşık 60-90 saniye sürer

it lasts roughly 60 to 90 seconds,

60 yaşında şirketten emekli oldu.

He retired from the company at the age of 60.

O 60 yaşında emekli oldu.

He retired at 60 years of age.

Şirketimizde emeklilik yaşı 60'tır.

At our company, the retirement age is 60.

Babam 60 yaşında emekli olacak.

My father will retire at 60.

Akropolis merdiveninin 60 basamağı vardı.

The Acropolis' staircase had 60 steps.

Hız limiti saatte 60 mildi.

The speed limit was 60 mph.

Ve 60 binden fazla nükleer silah.

and more than 60,000 nuclear weapons.

Bir günde 60 kilometre yürümek zordur.

It is difficult to walk 60 kilometers a day.

Bu araba saatte 60 km. gidiyor.

This car is going 60 kilometers an hour.

Bu makine dakikada 60 sayfa basabilir.

This machine can print sixty pages a minute.

Sami saatte 60 mil hız yapıyordu.

Sami sped at sixty miles an hour.

Hülagünün ise Suriyede 60 bin askeri vardı.

Meanwhile Hulagu had 60,000 troops across Syria.

6 metre yüksekliğinde 60 ton ağırlığındaki taşı

Stone weighing 6 meters in height and 60 tons

Son yıllarda ise 60 km kadar çıktı.

In recent years, it has increased to 60 km.

Bazı yerlerde 60 km ilerledikçe, 200.000 esir.

60 yaşına geldiğimde işten emekli olmayı umuyorum.

I hope to retire from work when I'm 60 years old.

Bu araba saatte 60 km hızla gidiyor.

This car is going 60km an hour.

Bazı gümrük vergileri yüzde 60'a varıyordu.

Some of the tariffs were as high as sixty percent.

Bir ortak bulma hevesinden, haftalık 60 saatlik mesailerden

quietly leaning out of aspirations of making partner,

Kadınlar besinin yüzde 60 ile 80'ini üretiyor.

often operating on fewer than five acres.

19. yüzyılda Batılılar haftada 60 saatten fazla çalışıyordu.

In the 19th century, Westerners worked more than 60 hours per week.

Hizmet ekonomisi inşa etmek içinse 60 yılımız vardı.

and then 60 years to fully build out a service economy.

Bu 60 centten, İspanyol çiftçi 30 cent kazanır.

From those 60 cents, the Spanish farmer would get 30 cents.

Yeni yasanın % 60 oranında hava kirliliğini azaltması bekleniyor.

- A new law is expected to cut air pollution by 60%.
- The new law is expected to cut air pollution by 60%.

Yaşı 60'ın üstünde olduğu için hızlı koşamadı.

He was unable to run fast as he was over 60.

Mevsimsel grip her yıl 60 bin Amerikalıyı öldürüyor.

Every year, the seasonal flu kills as many as 60,000 Americans.

60 yılın biraz üzerinde bir süredir burada yaşıyorum.

I have lived here a little over 60 years.

Annemin tarafından dedem yarın 60. doğum gününü kutluyor.

My grandfather on my mother's side is celebrating his 60th birthday tomorrow.

Günde en azından 60 dakika egzersiz yapar mısın?

Do you do at least 60 minutes of exercise a day?

Yeni yasanın %60 oranında hava kirliliğini azaltacağı düşünülüyor.

A new law is expected to cut air pollution by 60%.

Sami, Leyla'nın arabasını 60 dolarlık indirimli fiyatla onardı.

Sami fixed Layla's car for the bargain price of 60 dollars.

Okuma yazma bilmeyen gençlerin neredeyse % 60'ı kadındır.

Almost 60% of illiterate youth are female.

Kıyafetlerinizi 60 ila 90 derecede normal deterjanla yıkayın.

Wash your clothes with normal detergent in 60 to 90 degrees.

Çin'in kırsal kesimlerinde arkada bırakılmış 60 milyon çocuk var

There are 60 million left-behind children scattered across China's rural landscape.

Potansiyel olarak tüm karbondioksit emisyonlarının yüzde 60'ını kesebiliriz.

potentially cutting 60 percent of overall carbon emissions.

60 yıldan uzun süren uluslararası çalışma bize gösterdi ki;

Over 60 years of international research has shown us

Ayrıca, aynı dönemde, Teksas'ın GSYH'si %60 büyümenin tadını çıkarırken

Also, in the same period of time, Texas’ GDP has enjoyed a 60 percent growth while

Mesela, bu ekranda gördüğünüz süt ortalama 60 euro cent

For example, this milk break you see on the screen is worth an average of 60 euro cents

60 yaşından fazla olmasına rağmen o hala genç görünüyor.

Though he is more than sixty years old, he looks young.

İngilizlerin % 60'ından fazlası aktif bir facebook profiline sahip.

More than 60% of people in Britain maintain an active Facebook profile.

Alzheimer hastalığı çoğunlukla 60 yaşından fazla olan insanları etkiler.

Alzheimer's disease affects mainly people older than 60 years.

En az 60 kişi hayatını kaybetti ve binlerce yaralı vardı.

More than 60 people were killed, and thousands were injured.

Diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi,

had 60 percent less aortic disease than rabbits in the other group,

60'larda, De Gaulle Fransız Başkanıyken, Fransa'nın milyonlarca insanı vardı

During the 60s, when De Gaulle was the French President, France had millions of people working

Yani kaç yaşında olursanız olun, 6, 16 ya da 60,

So, regardless of whether you are six, 16, or 60,

Amerika kıtasının fethi 60 ila 70 milyon cana mal oldu.

The conquest of America cost between 60 and 70 million lives.

Ve bu oran ABD'de bir yılda 60 bin kişiyi öldürebilir.

And that’s a disease that can kill 60,000 people a year in the US alone.

En tanınmış kitaplarını 60'lı ve 70'li yıllarda yayınladı.

During the 60s and 70s, she published her most famous books.

"Kozmos" 60 farklı ülkede 500 milyondan fazla kişi tarafından izlendi.

"Cosmos" was seen by more than 500 million people in 60 different countries.

O 60 yaşında ve hala sahilde kumdan kaleler inşa eder.

He is 60 and still builds sand castles in the shore.

Kadının 40, 50 ya da 60 yaşında olması bir şeyi değiştirmedi.

It didn't matter if the women were 40, 50 or 60.

Hülagü Suriyeye 6 tümenden oluşan 60 bin kişilik bir kuvvetle ilerliyordu.

Islamic world, Hulagu moved into Syria with a detachment of 6 tumens, equal to 60,000 troops.

Eğer sokulduysanız zehir solunum yollarınızı tıkamadan önce 60 dakikanız var demektir.

[Bear] If you get bit, you have about 60 minutes before this venom will start to shut down your airway.

20. yüzyılın 60'ına kadar bu ülke dünyanın en zenginleri arasındaydı.

Until the 60s of the 20th century, this country was among the wealthiest.

Düşünsenize. 60'lardan konuşuyoruz. Asya bugünkü gibi ekonomik bir oyuncu değildi.

Just think about it. We are talking about the 60s. Asia was not the economic powerhouse

Japon kültive incileri dünya inci pazarının % 60'ına kadarını tekeline almıştır.

Japanese cultured pearls have come to monopolise as much as 60% of the world pearl market.

Ancak %60 alkolle bile CDC, eğer imkan varsa sabun kullanmanızı öneriyor

But even with 60% alcohol, the CDC recommends using soap if you can.

Veri bir dersin ideal uzunluğunun 60 dakika yerine 30 olabileceğini öneriyor.

The data suggest that the optimum length of a lecture may be 30 instead of 60 minutes.

1950'lerde ve 60'larda John Coltrane'in ilgisini çekmiş bu şekiller,

These types of patterns are what fascinated John Coltrane in the late 1950s and '60s as

Tom yakıt tasarrufu yapmak için otoyolda saatte 60 mil hızla sürer.

Tom drives at 60 mph on the highway in order to save fuel.

60'lı yaşlar hakkında bilgi edinmek isterseniz The Beatles'ın müziğini çalın.

If you want to know about the Sixties, play the music of The Beatles.

Şimdi yönümüzü kuzey-batı yönünde ilerletelim. Ve yine 60 km hızla gidelim.

Now let's move our direction in the north-west direction. And let's go 60 km again.

Devam ettirdi. Günün sonunda, 60'lar ve 70'ler boyunca şaha kalkmıştı.

DIRIGISTE model. At the end of the day, during the 60s and the 70s, France was on fire. So

Yollarda 2 milyon elektrikli araba, bir önceki yıla göre% 60 daha fazla ..

2 million electric cars on the roads, 60% more than the previous year… that is to

Jüpiter ve Satürn her birinin 60'dan fazla uydusuyla birlikte gaz devidirler.

Jupiter and Saturn are gas giants with over 60 moons each.

O şimdiye kadar yalnızca 10 sayfa okudu. Bense şimdiden 60 sayfa okudum.

He has only read 10 pages so far, I've already read 60.

Bir örnekle durumu inceleyelim şimdi biz şuan batı yönüne doğru 60 km hızla ilerliyoruz.

Let's examine the situation with an example, now we are moving 60 km towards west.

Yeni doğmuş bir bebeğin yüzde 70'i sudur. Yetişkinlerin yüzde 55-60'ı sudur.

A newborn baby is 78 percent water. Adults are 55-60 percent water.

CDC(Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri) en az %60 alkol içeren el dezenfektanlarını tavsiye ediyor.

The CDC recommends hand sanitizers with at least 60% alcohol.

60'lı ve 70'li yıllarda, daha az bir ölçekte olmasına rağmen, Avrupa'da benzer olaylar vuku buldu.

During the 60s and 70s, similar events occurred in Europe, although on a lesser scale.

Altmışlık sayı sistemi Babil devletinde uygulandı, bunun sonucunda bir saatte 60 dakika ve günde 24 saat var.

A sexagesimal system was used in Babylonia. Therefore an hour has sixty minutes and a day has twenty-four hours.

Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.

The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.