Translation of "Ağırlığına" in English

0.002 sec.

Examples of using "Ağırlığına" in a sentence and their english translations:

Göldeki buz onun ağırlığına dayanamadı.

The ice on the lake couldn't bear his weight.

Paraların değeri kullanılan metalin ağırlığına bağlıydı.

The value of the coins depended on the weight of the metal used.

Yumurtalar ağırlığına ve boyutuna göre sınıflandırılır.

The eggs were graded according to weight and size.

Bu buz senin ağırlığına dayanamayacak kadar ince.

This ice is too thin to bear your weight.

Bazı kürtajlarda kullanılan genişleme sırasında rahim boynu yaralanma nedeniyle, bir sonraki bebek düşük doğum ağırlığına sahip olabilir veya daha sonraki gebeliklerde doğal düşük olması daha muhtemel olabilir.

Due to injury to the cervix during dilation used in some abortions, your next baby may have a low birth weight or you may be more likely to have a spontaneous abortion in later pregnancies.