Translation of "Ağabeyim" in English

0.006 sec.

Examples of using "Ağabeyim" in a sentence and their english translations:

Ağabeyim TV izliyor.

- My brother is watching TV.
- My older brother is watching TV.

Şirketi ağabeyim yönetiyor.

The company is managed by my older brother.

Bu benim ağabeyim.

This is my older brother.

Üç ağabeyim var.

I have three older brothers.

Tom benim ağabeyim.

Tom is my older brother.

Tom, benim ağabeyim.

- Tom is my older brother.
- Tom is my elder brother.

- Tom, benim ağabeyim.
- Tom benim ağabeyim.
- Tom abim.

- Tom is my older brother.
- Tom is my elder brother.

Şirket ağabeyim tarafından yönetilir.

- The company is managed by my elder brother.
- The company is managed by my older brother.

O şirketi ağabeyim yönetiyor.

My older brother manages that company.

En büyük ağabeyim bekardır.

My oldest brother is single.

Benim ağabeyim bir öğretmendir.

My older brother is a teacher.

İki tane ağabeyim var.

I have two big brothers.

Ağabeyim araba sürmeyi bilir.

My older brother knows how to drive.

Dün ağabeyim ile tartıştım.

I quarrelled with my older brother yesterday.

Benim ağabeyim müzik sever.

My big brother likes music.

Ağabeyim ödevini çabucak bitirdi.

My big brother finished his homework very quickly.

Bu oğlan benim ağabeyim.

This boy is my brother.

Babam ve ağabeyim de arkadalardı.

where my father and my brother were sitting.

Bana ağabeyim gibi davranan biriydi.

and looked after me like a big brother.

O şirket ağabeyim tarafından yönetilmektedir.

That company is managed by my older brother.

Ağabeyim benden iki yaş büyüktür.

My brother is two years older than I am.

Ağabeyim, Tom, Boston'da burada doğdu.

My older brother, Tom, was born here in Boston.

Boston'da yaşayan bir ağabeyim var.

I have an older brother who lives in Boston.

Ağabeyim yurtdışında eğitim almak istiyor.

My older brother wants to study abroad.

Şirket benim ağabeyim tarafından yönetiliyor.

The company is managed by my elder brother.

Kyoto'da yaşayan bir ağabeyim var.

I have an older brother who lives in Kyoto.

Ağabeyim felsefesi üzerine bir otoritedir.

My elder brother is an authority on philosophy.

Tom benim ağabeyim; babam değil.

Tom is my brother, not my father.

Benim ağabeyim çok iyi bir kişi.

My older brother is a very good person.

Ağabeyim bizim için bütün hazırlığı yaptı.

My older brother did all the preparation for us.

Ağabeyim judo yapıyor. O çok iyidir.

My older brother is practicing judo. He is very good.

Ağabeyim ev ödevini çok çabuk bitirdi.

My older brother finished his homework very quickly.

Ağabeyim bir ilaç fabrikasında çalışmayı planlıyor.

My older brother is planning to work at a drug factory.

Ağabeyim bir tefeciden ödünç para aldı.

My older brother borrowed money from a loan shark.

Ağabeyim yurt dışında öğrenim görmek istiyor.

- My brother wants to study abroad.
- My older brother wants to study abroad.

Ağabeyim çok hevesli bir futbol fanatiğidir.

My older brother is a very enthusiastic soccer fan.

Ağabeyim bizim için tüm hazırlıklarını yaptı.

My older brother made all the preparations for us.

Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.

My elder brother is really tall, about 1.8m.

- Bir ağabeyim ve iki küçük kız kardeşim var.
- Bir ağabeyim ve iki kız kardeşim var.

I have one big brother and two little sisters.

Ve bu değerleri ağabeyim ile bana aktardılar,

and they passed these values down to me and my brother,

Ağabeyim büyük bir ticari kuruluşta görev yapıyor.

- My elder brother got a position in a big business.
- My older brother got a position in a big business.

Ağabeyim sana kötü davrandığı için beni eleştirme.

Don't lash out at me just because my brother treated you badly.

En büyük ağabeyim küçük bir köyde yaşamaktadır.

My oldest brother lives in a small village.

İşte benim ağabeyim. O iyi görünmüyor mu?

Here's my big brother. Doesn't he look good?

Ağabeyim gerçekten uzun boyludur. Yaklaşık 180 santimetredir.

My older brother is really tall. He's about 180 centimeters.

Seninle aynı yaşta olan bir ağabeyim var.

I have an older brother who's the same age as you.

Ağabeyim romanlar okuyarak bütün gece ayakta kaldı.

My older brother often stayed up all night reading novels.

Ağabeyim geçen ay kendi evini inşa etti.

My older brother built his own house last month.

Büyük bir ağabeyim ve büyük bir ablam var.

I have an older brother and an older sister.

Bir ağabeyim ve küçük bir kız kardeşim var.

I have one older brother and one younger sister.

Bir ağabeyim ve bir küçük kız kardeşim var.

I have one elder brother and a younger sister.

Ağabeyim çok hızlı bir şekilde ev ödevini bitirdi.

My elder brother finished his homework very quickly.

Ağabeyim her zaman kendini kanıtlaması gerektiğini düşünüyor, aslında biz onu olduğu gibi seviyoruz.

My brother always thinks that he has to prove himself, while in fact we love him the way he is.

- Ağabeyim her hafta sonu balık tutmaya gider.
- Abim her hafta sonu balık tutmaya gider.

My older brother goes fishing every weekend.

More Words:

var

tom

abim

Translate "bekardır" to other language: