Translation of "Aktarmak" in English

0.005 sec.

Examples of using "Aktarmak" in a sentence and their english translations:

Genlerini aktarmak için elinden geleni yapıyor.

Doing all he can to pass on his genes.

Biz gelecek nesillere kültürümüzü aktarmak zorundayız.

We have to transmit our culture to the next generation.

Bütün düşüncelerinizi merkezi bir bilgisayara aktarmak istese

to transmit every one of your thoughts to a centralized government computer,

- Bütün ülkeler, tüm sınırları içindeki insan grupların ecdat yadigar eserlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğu var.
- Bütün ülkelerin sınırları dahilinde her insan grubuyla ilgili tarihi eserleri korumak ve bunları gelecek nesillere aktarmak için bir sorumluluğu vardır.

All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.