Translation of "Alabilirsiniz" in English

0.004 sec.

Examples of using "Alabilirsiniz" in a sentence and their english translations:

Onu parasız alabilirsiniz.

You may get it free of charge.

İstediğiniz kadar alabilirsiniz.

You can take as much as you want.

Onu bir kitapçıdan alabilirsiniz.

You can get it at a bookstore.

Kışın hâlâ kuşkonmaz alabilirsiniz.

You can still get asparagus in the winter.

Bunu kendiniz için alabilirsiniz.

You can keep this one for yourself.

Trende bilet satın alabilirsiniz.

You can buy a ticket on the train.

Yeni videomuz yayınlanınca bildirim alabilirsiniz.

get notified when our new videos are released.

İstediğiniz herhangi bir resmi alabilirsiniz.

You may take any picture you like.

Onu gazete bayisinde satın alabilirsiniz.

You can buy it at newsstands.

Buralarda iyi peynir nereden alabilirsiniz?

Where can you buy good cheese around here?

İsterseniz pencere tarafından koltuk alabilirsiniz.

You can have the seat by the window if you want.

Ogasawara adalarında sadece NHK alabilirsiniz.

You can get only NHK in the Ogasawara islands.

Biletçiden bir bilet satın alabilirsiniz.

You can purchase a ticket from the conductor.

Ayrıca telefonla hava tahin raporunu alabilirsiniz.

You can also get the weather forecast by telephone.

Siz balık pazarında mürekkepbalığı satın alabilirsiniz.

You can buy cuttlefish at the fish market.

Herhangi bir postanede pul satın alabilirsiniz.

You can buy stamps at any post office.

Bu kitabı temiz tuttuğunuz sürece ödünç alabilirsiniz.

You may borrow this book as long as you keep it clean.

- Sen arabamı ödünç alabilirsin.
- Arabamı ödünç alabilirsiniz.

You may borrow my car.

Eğer ihtiyacınız varsa bir şemsiye ödünç alabilirsiniz.

You can borrow an umbrella if you need one.

- Polis karakolunda bu ada için sürücü belgesi alabilirsiniz.
- Polis karakolunda bu ada için bir sürücü belgesi alabilirsiniz.

You can get a drivers license for this island at the police station.

15 yıl sonra, 1 Alman Markıyla 1000 lira alabilirsiniz.

15 years later, you could get 1000 liras for 1 German Mark.

- Geri kalanları alabilirsin.
- Geri kalan senin olabilir.
- Kalanları alabilirsiniz.

You can have the rest.

- İhtiyacınız olduğu kadar çok zaman alabilirsiniz.
- İhtiyacınız kadar vakit geçirebilirsiniz.

You can have as much time as you need.

Bu kütüphaneden bir defada en çok üç kitap ödünç alabilirsiniz.

At this library, you can borrow up to three books at a time.

O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.

If you go to that supermarket, you can buy most things you use in your daily life.

Belirli bir kelimeyi içeren cümleleri arayabilirsiniz ve bu cümleler için çeviriler alabilirsiniz.

You can search sentences containing a certain word and get translations for these sentences.

Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.

You can search words, and get translations. But it's not exactly a typical dictionary.