1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Arabasına

Translation of "Arabasına" in English

0.009 sec.

Examples of using "Arabasına" in a sentence and their english translations:

Arabasına yürüdü.

He walked her to her car.

Arabasına bindi.

She got into her car.

- Tom arabasına bindi.
- Tom kendi arabasına bindi.

- Tom got into his car.
- Tom got in his car.

O arabasına atladı.

She jumped into her car.

Bob arabasına bindi.

Bob got into his car.

O, arabasına bindi.

He climbed into his car.

Tom arabasına gitti.

Tom went out to his car.

Tom arabasına bindi.

Tom got into his car.

Tom arabasına koştu.

Tom ran to his car.

Tom arabasına atladı.

Tom jumped into his car.

Tom'un arabasına binmedim.

I didn't get into Tom's car.

Tom'un arabasına bindim.

I got into Tom's car.

Sami arabasına gitti.

Sami went to his car.

Sami arabasına atladı.

Sami jumped in his car.

O, römorku arabasına taktı.

He attached the trailer to his car.

O, aceleyle arabasına bindi.

He got into his car in a hurry.

Arabasına binmesi için bekliyorum.

I'm waiting for her to climb into her car.

O onun arabasına atladı.

He jumped into her car.

Tom arabasına geri döndü.

Tom got back in his car.

Tom arabasına geri koştu.

Tom ran back to his car.

Bu Japon arabasına bak.

Look at this Japanese car.

Tom, bavullarını arabasına koydu.

Tom put the suitcases into his car.

Tom arabasına iyi bakıyor.

Tom takes good care of his car.

Dan Linda'nın arabasına yaklaştı.

Dan approached Linda's car.

O, arabasına geri bindi.

- She got back in her car.
- She got back into her car.

Tom arabasına geri bindi.

Tom got back into his car.

Tom golf arabasına bindi.

Tom got in the golf cart.

O, karavanı arabasına bağladı.

He hitched the caravan to his car.

Tom arabasına doğru yürüdü.

Tom walked towards his car.

Tom, Mary'nin arabasına bindi.

Tom got into Mary's car.

Tom'un arabasına ne oldu?

What happened to Tom's car?

Fadıl yeni arabasına aşıktı.

Fadil was in love with his new car.

Tom fragmanı arabasına bağladı.

Tom hitched the trailer to his car.

Tom'un arabasına bindiğini gördüm.

I saw Tom get into his car.

Tom'un arabasına hiç binmedim.

I've never been in Tom's car.

Sami, Leyla'nın arabasına bakıyordu.

Sami was looking at Layla's car.

Sami arabasına doğru yürüyordu.

Sami was walking over to his car.

Tom Mary'nin arabasına binmedi.

Tom didn't get into Mary's car.

Bir polis arabasına ihtiyacım var.

I need a police car.

Sürücü eski arabasına derinden bağlandı.

The driver is deeply attached to his old car.

O bizi arabasına geri aldı.

He took us back in his car.

O acele ile arabasına gitti.

He hurried over to his car.

Tom vurulduğunda arabasına binmek üzereydi.

Tom was about to get into his car when he was shot.

Tom arabasına döndü ve uzaklaştı.

- Tom got back in his car and drove away.
- Tom got back into his car and drove away.

Tom isteksizce arabasına tekrar bindi.

Tom reluctantly got back into his car.

Tom'un arabasına yeniden sahip olundu.

Tom's car has been repossessed.

Dan arabasına bindi ve uzaklaştı.

Dan got into his car and drove off.

Tom arabasına bindi ve uzaklaştı.

Tom got into his car and drove away.

Ben bir Alman arabasına sahibim.

I own a German car.

Tom'un arabasına ne olduğunu biliyoruz.

We know what happened to Tom's car.

Tom arabasına bindi ve sürdü.

Tom got into his car and drove off.

Dan tekrar arabasına doğru yürüdü.

Dan walked back to his car.

Tom arabasına doğru geri yürüdü.

Tom walked back to his car.

Tom, Mary'yi arabasına geri götürdü.

Tom took Mary back to her car.

Tom arabasına atladı ve gitti.

Tom jumped in his car and took off.

Tom beni arabasına geri getirdi.

Tom brought me back in his car.

Tom arabasına yeni lastikleri taktırdı.

Tom had new tires put on his car.

Tom arabasına koştu ve bindi.

Tom ran to his car and got in.

Tom arabasına atladı ve sürdü.

- Tom jumped in his car and drove off.
- Tom jumped into his car and drove off.

Leyla arabasına atladı ve uzaklaştı..

Layla jumped in her car and drove off.

Tom arabasına atladı ve uzaklaştı.

Tom hopped in his car and drove off.

Tom'un Mary'nin arabasına bindiğini gördüm.

I saw Tom get into Mary's car.

Tom arabasına bindi ve gitti.

Tom got in his car and left.

Oradaki insanlar itfaiye arabasına yol açtı.

The people there made way for the fire engine.

O, eve giderken beni arabasına aldı.

He picked me up on his way home.

Ben onun yeni arabasına hayran oluyordum.

I was admiring his new car.

Tom arabasına bindi ve motoru çalıştırdı.

Tom got in his car and started the engine.

Tom şapkasını çıkardı ve arabasına bindi.

Tom took off his top hat and got into his car.

O, eski arabasına hâlâ değer veriyor.

He still cherishes his old car.

Tom arabasına bindi ve yola çıktı.

Tom got in his car and drove off.

Sanırım Tom bir Japon arabasına sahipti.

I think Tom used to own a Japanese car.

Tom polis arabasına ateş etmeye başladı.

Tom began to shoot at the police car.

Tom arabasına bindi ve çabucak uzaklaştı.

Tom got into his car and quickly drove off.

Tom her zaman arabasına titizlikle baktı.

Tom has always looked after his cars fastidiously.

Tom Mary'nin arabasına kimin çarptığını biliyor.

Tom knows who crashed into Mary's car.

Bir kuş teyzemin arabasına kaka yaptı.

A bird shat on my aunt's car.

Tom Mary'ye arabasına kadar eşlik etti.

Tom walked Mary to her car.

Tom arabasına bindi ve eve gitti.

Tom got in his car and went home.

Tom'un kutuları arabasına taşımasına yardım etmelisin.

You should help Tom carry the boxes out to his car.

Neden Tom'un arabasına sürmesine izin vermezdin?

Why wouldn't you let Tom drive?

Sami arabasına bindi ama yola çıkmadı.

Sami got in his car but he didn't drive off.

Haftada iki kez arabasına benzin doldurur.

He puts gas in his car twice a week.

Biz onun arabasına bindik ve denize gittik.

We got into his car and went to the sea.

Tom'un arabasına çok yakın park etmek istemiyorum.

I don't want to park too close to Tom's car.

Ailenizin bir Japon arabasına sahip olmasına şaşırdım.

I am surprised that your family has a Japanese car.

Tom arabasına bindi ve ambulansı takip etti.

Tom got in his car and followed the ambulance.

Tom arabasına bindi, motoru çalıştırdı ve uzaklaştı.

Tom got into his car, started the engine, and drove away.

Tom'un arabasına ne olduğunu ortaya çıkardın mı?

Did you find out what happened to Tom's car?