Translation of "Arkadaşının" in English

0.011 sec.

Examples of using "Arkadaşının" in a sentence and their english translations:

- Arkadaşının adı ne?
- Senin arkadaşının ismi ne?

- What's your friend's name?
- What is your friend's name?

Arkadaşının adı ne?

- What's your friend's name?
- What is your friend's name?

Arkadaşının fotoğrafına bakıyor.

He is looking at the photo of his friend.

Arkadaşının tavsiyesini dinlemedi.

He took no notice of his friend's advice.

O, arkadaşının tavsiyesini istedi.

He asked his friend for advice.

Yeni arkadaşının adı ne?

What is your new friend's name?

Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.

He was busy copying his friend's notebook.

Kız arkadaşının adı ne?

What's your girlfriend's name?

Erkek arkadaşının adı ne?

What's your boyfriend's name?

O, arkadaşının terfisini kıskanıyordu.

He was envious of his friend's promotion.

Karımın arkadaşının adı Linda.

My wife's friend's name is Linda.

Mary arkadaşının tavsiyesi dinlemeyecektir.

Mary won't listen to her friend's advice.

Arkadaşının bir fotoğrafına bakıyor.

He is looking at a photo of his friend.

Arkadaşının işine hayran kaldı.

He admired his friend's work.

Tom'u arkadaşının evine bıraktım.

I dropped Tom off at his friend's house.

Senin arkadaşının ismi ne?

What is your friend's name?

Arkadaşının ölmekte olduğunu duymuştu.

He had heard that his friend was dying.

Fadıl arkadaşının tavsiyesine uydu.

Fadil followed his friend's advice.

Bu arkadaşının arabası mı?

Is this your friend's car?

Bu araba arkadaşının mı?

This car is your friend's?

- Erkek arkadaşının masum olduğuna inanıyor.
- Erkek arkadaşının suçsuz olduğuna inanıyor.

She believes her boyfriend is innocent.

- Tom'un kız arkadaşının adı Mary.
- Tom'un kız arkadaşının adı Mary'dir.

Tom's girlfriend's name is Mary.

- Arkadaşının bir bilgisayar kurmasına yardımcı oldu.
- Arkadaşının bilgisayar toplamasına yardım etti.

He helped his friend build a computer.

O, arkadaşının halini hatırını sordu.

She asked after her friend.

O onlardan arkadaşının intikamını aldı.

He avenged his friend on them.

Tom'un kız arkadaşının adı ne?

- What is Tom's girlfriend's name?
- What's Tom's girlfriend's name?

Arkadaşının seni aldatmasına izin verme.

Don’t let your friend cheat you.

Senin arkadaşının mağazası Zara mı?

Is Zara your friend's shop?

O, bir arkadaşının evinde kalacak.

He is going to stay at a friend's house.

Mary'nin erkek arkadaşının adı Tom'dur.

Mary's boyfriend's name is Tom.

Arkadaşının erkek kardeşine âşık oldu.

She fell in love with her friend's brother.

Bir oda arkadaşının olduğunu bilmiyordum.

- I didn't know you had a roommate.
- I didn't know that you had a roommate.

O bir arkadaşın arkadaşının arkadaşıdır.

She's a friend of a friend of a friend.

O, erkek arkadaşının yanında mutludur.

She is happy next to her boyfriend.

Onun erkek arkadaşının adı nedir?

What's her boyfriend's name?

Tom'un kız arkadaşının adı nedir?

- What is Tom's girlfriend's name?
- What's Tom's girlfriend's name?

Tom arkadaşının arkasından el salladı.

Tom waved goodbye to his friend.

Kaç tane arkadaşının sakalı var?

How many of your friends have beards?

Arkadaşının aniden ortaya çıkmasına şaşırdı.

He was surprised by the sudden appearance of his friend.

Tom, bir arkadaşımın arkadaşının arkadaşı.

Tom is a friend of a friend of a friend.

Tom geceyi arkadaşının evinde geçiriyor.

Tom is sleeping over at a friend's house.

Mary'nin erkek arkadaşının adı nedir?

What's Mary's boyfriend's name?

O, arkadaşının ölümüne yas tuttu.

He mourned the death of his friend.

Tom Mary'yi arkadaşının evine bıraktı.

Tom dropped Mary off at her friend's house.

Tom kız arkadaşının arabasını kullanıyordu.

Tom was driving his girlfriend's car.

Fadıl bir arkadaşının yanında kalıyor.

Fadil is staying over at a friend's.

Bu senin arkadaşının arabası mı?

This is your friend's car?

Tom'un kız arkadaşının adını hatırlamıyorum.

I don't remember Tom's girlfriend's name.

Sami kız arkadaşının parasını çalıyor.

Sami has been stealing his girlfriend's money.

Alex arkadaşının sözleriyle teselli buldu.

Alex found consolation in the words of his friend.

- Arkadaşının arabasını birkaç günlüğüne ödünç aldı.
- Birkaç günlüğüne arkadaşının arabasını ödünç aldı.

He borrowed his friend's car for a few days.

- Bana kız arkadaşının ismini hiç söylemedin.
- Bana kız arkadaşının adını hiç söylemedin.

You never told me your girlfriend's name.

Sanırım hiç arkadaşının olmaması iç karartıcıdır.

I think it's sad to not have any friends.

Tom erkek arkadaşının ismini biliyor mu?

Does Tom know your boyfriend's name?

Tom'un bir kız arkadaşının olmamasına şaşırdım.

- I'm surprised Tom doesn't have a girlfriend.
- I'm surprised that Tom doesn't have a girlfriend.

Tom bana kız arkadaşının adını söylemedi.

Tom wouldn't tell me his girlfriend's name.

Mary'nin erkek arkadaşının adını biliyor musun?

Do you know Mary's boyfriend's name?

Tom'un kız arkadaşının adını biliyor musun?

Do you know Tom's girlfriend's name?

Tom geceyi bir arkadaşının evinde geçirdi.

Tom spent the night at a friend's house.

Mary geceyi bir arkadaşının evinde geçirdi.

Mary spent the night at a friend's house.

Tatoeba. Yeni kız arkadaşının ismi mi?

Tatoeba. Is that the name of your new girlfriend?

O, erkek arkadaşının ağabeyine aşık oldu.

She fell in love with her boyfriend's older brother.

Kız arkadaşının adını bana hiç söylemedin?

You never told me your girlfriend's name.

Tom kız arkadaşının giysilerini ateşe attı.

Tom threw his girlfriend's clothes in the fire.

Mary erkek arkadaşının giysilerini ateşe attı.

Mary threw her boyfriend's clothes in the fire.

Tom kız arkadaşının fotoğraflarını ateşe attı.

Tom threw the photos of his girlfriend in the fire.

Mary erkek arkadaşının fotoğraflarını ateşe attı.

Mary threw the photos of her boyfriend in the fire.

Tom, Mary'nin erkek arkadaşının babasının kuzeni.

Tom is Mary's boyfriend's father's cousin.

Tom Mary'nin erkek arkadaşının erkek kardeşidir.

Tom is Mary's boyfriend's brother.

Arkadaşının cevaplarını kopyalayarak testte kopya çekti.

He cheated on the test by copying his friend's answers.

Onun arkadaşının kim olduğunu biliyor musun?

Do you know who her friend is?

Fadil bir arkadaşının evinde saklanırken yakalandı.

Fadil was apprehended while hiding inside a friend's house.

Tom, Boston'da birçok arkadaşının olduğunu söylüyor.

Tom says he has a lot of friends in Boston.

Mary bana erkek arkadaşının adını söylemedi.

Mary wouldn't tell me her boyfriend's name.

Sami, Leyla'yı bir arkadaşının evine götürdü.

Sami took Layla to a friend's house.

Sami'nin kız arkadaşının küçük memeleri var.

Sami's girlfriend has small boobs.

Onun kız arkadaşının güzel vücut hatları var.

Her girlfriend has nice curves.

Senin kız arkadaşının Japon olduğu doğru mu?

Is it true that your girlfriend is Japanese?

Tom'un kız arkadaşının kim olduğunu bile bilmiyorum.

I don't even know who Tom's girlfriend is.

Sanırım Tom'un hiç arkadaşının olmamasının nedeni bu.

- I think that's the reason Tom doesn't have any friends.
- I think that that's the reason Tom doesn't have any friends.
- I think that's the reason that Tom doesn't have any friends.

Tom'un bir kız arkadaşının olmamasının nedeni budur.

That's why Tom doesn't have a girlfriend.

Tom bana kız arkadaşının bir resmini gösterdi.

Tom showed me a picture of his girlfriend.

Tom bize kız arkadaşının bir resmini gösterdi.

Tom showed us a picture of his girlfriend.

Tom, sık sık kız arkadaşının hayalini kurar.

- Tom often dreams of his girlfriend.
- Tom often dreams about his girlfriend.

Tom Mary'nin erkek arkadaşının kim olduğunu biliyordu.

Tom knew who Mary's boyfriend was.

Mary geceyi arkadaşının evinde geçirebilip geçiremeyeceğini sordu.

Mary asked if she could spend the night at her friend's house.

Tom geceyi arkadaşının evinde geçirebilip geçiremiyeceğini sordu.

Tom asked if he could spend the night at his friend's house.

Tom kız arkadaşının adını koluna dövme yaptırdı.

Tom got his girlfriend's name tattooed on his arm.

Bir centilmen, kız arkadaşının öğle yemeğini öderdi.

A gentleman would pay for his girlfriend's lunch.

Tom, Mary'nin eski erkek arkadaşının erkek kardeşidir.

Tom is Mary's ex-boyfriend's brother.