Translation of "Atlara" in English

0.003 sec.

Examples of using "Atlara" in a sentence and their english translations:

Atlara bakacağım.

I'll take care of the horses.

Tom atlara meyillidir.

Tom tends to the horses.

Damatlar atlara meyillidir.

The grooms tend to the horses.

Sami parasını atlara harcamak istemedi.

Sami didn't want to spend his money on horses.

Zaman zaman atlara binmeyi severim.

I like riding horses from time to time.

Sami'nin atlara bir tutkusu vardı.

Sami had a passion for horses.

Onlar atlara ateş ederler, değil mi?

They shoot horses, don't they?

Bu çiftçi traktör yerine atlara sahip.

This farmer owns horses instead of a tractor.

Yulaf uzun zaman atlara ve katırlara yiyecek olmuştur.

Oats have long been food for horses and mules.

- Tom ata binmekte iyidir.
- Tom atlara binmede iyidir.

Tom is good at riding horses.

Bu çevrede atlara binen çok insan görüyor musun?

Do you see many people riding horses around here?

- Artık atlara ihtiyacımız yok.
- Artık ata ihtiyacımız yok.

We don't need any more horses.

Tom ve ben ikimiz de atlara binmeyi severiz.

- Tom and I both like riding horses.
- Both Tom and I like riding horses.

Tom atlara binme hakkında bildiğim her şeyi bana öğretti.

Tom taught me everything I know about riding horses.

Ona umutsuz bir çatışma öfkeli ... atlar atlara, erkeklere karşı erkeklere,

Around him a desperate conflict raged... horses were jammed against horses and men against men,

- Tom ve Mary her ikisi de atlara binmeyi severler.
- Hem Tom hem de Mary ata binmeyi sever.

- Tom and Mary both like riding horses.
- Both Tom and Mary like riding horses.