Translation of "Büyükannesini" in English

0.006 sec.

Examples of using "Büyükannesini" in a sentence and their english translations:

Tom, Mary'ye büyükannesini sordu.

Tom asked Mary about her grandmother.

Mary büyükannesini ziyaret etti.

Mary visited her grandmother.

Tom büyükannesini aramak zorunda.

Tom has to call his grandmother.

Kırmızı şemsiye ona büyükannesini hatırlattı.

The red umbrella reminded her of her grandma.

Her zaman büyükannesini yürüyüşe götürür.

She always takes her grandmother for a walk.

Cumartesi günü büyükannesini ziyarete gidecek.

She is going to visit her grandmother on Saturday.

Tom, Boston'da büyükannesini ziyaret ediyor.

Tom is in Boston visiting his grandmother.

Tom huzurevindeki büyükannesini ziyaret etmek için gitti.

Tom went to visit his grandmother at the retirement home.

- Cumartesi günü büyükannesini ziyarete gidecek.
- Cumartesi günü ninesini ziyarete gidecek.

She is going to visit her grandmother on Saturday.

Tom sonunda büyükannesini aramak için zaman ayırdı. Onun öldüğü ortaya çıktı.

Tom finally got around to calling his grandmother. It turned out she was dead.

Sen muhtemelen onun hasta büyükannesini ziyaret etmek için yolda olduğunu bana söylediğini düşünüyorsun.

You probably think she told me she was on her way to visit her sick grandmother.