Translation of "Bırakmanın" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bırakmanın" in a sentence and their english translations:

Onu yalnız bırakmanın yanlış olduğunu düşündük.

We thought it wrong to leave her alone.

Biz sigarayı bırakmanın zor olduğunu biliyoruz .

- We know it's hard to quit smoking.
- I know it's very difficult to quit smoking.

TV izlemeyi bırakmanın zamanı geldi de geçti.

It's about time you stopped watching television.

Ama ben insanları serbest bırakmanın, gerçekten etkileşime girmeleri

But I'm talking about it's equally important to free people up,

Televizyon izlemeyi bırakmanın zamanı geldi de geçti bile.

It's time you stopped watching television.

- Şu an bırakmanın sırası değil.
- Şimdi vazgeçme olmaz.

This isn't a time to give up.

Tom'u Mary ile yalnız bırakmanın iyi olduğundan emin misin?

Are you sure it's OK to leave Tom alone with Mary?

Çoğu insan sigarayı bırakmanın yapılması zor bir şey olduğunu düşünür.

Most people think that quitting smoking is hard to do.

Ne kadar denersen dene, bu alışkanlığı bırakmanın zor olduğunu göreceksin.

Try as you may, you will find it impossible to give up that habit.

Çoğu insan sigarayı bırakmanın yapmak için çok zor bir şey olduğunu düşünüyor.

Most people think that quitting smoking is a hard thing to do.

Tom bir çocuk bakıcısı olmadan Mary'yi evde bırakmanın iyi bir fikir olmadığını düşündü.

- Tom thought it wasn't a good idea to leave Mary at home without a babysitter.
- Tom thought that it wasn't a good idea to leave Mary at home without a babysitter.