Translation of "Bağlarını" in English

0.010 sec.

Examples of using "Bağlarını" in a sentence and their english translations:

- Ayakkabı bağlarını bağla.
- Ayakkabının bağlarını bağla.
- Pabucunun bağlarını bağla.

Tie your shoelaces.

Ayakkabı bağlarını bağla.

Tie your shoelaces.

Tom ayakkabı bağlarını bağladı.

- Tom tied his shoe laces.
- Tom tied his shoelaces.
- Tom laced his shoes.

Tom gerçeklikle bağlarını yitirdi.

- Tom has lost touch with reality.
- Tom's lost touch with reality.

Tom ayakkabı bağlarını bağlayamaz.

Tom can't tie his shoelaces.

Ben benim ayakkabı bağlarını gevşettim.

I loosened my shoelaces.

Tom ayakkabı bağlarını bağlamak için eğildi.

Tom leaned over to tie his shoelaces.

Ortak bir kararla tüm bağlarını kopardılar.

They both agreed to sever all ties.

Çiftlerin bağlarını kuvvetlendirmek için yaptığı bir düettir bu.

It's a duet between couples to strengthen their bonds.

Hükümet, aile bağlarını koparmak için elinden gelen her şeyi yaptı.

The government did all it could to break family ties.

Laura ona bayıldı ve o onun ayakkabı bağlarını öpmeye hazırdı.

Laura adored him, and he was ready to kiss her shoe-strings.

- Tom, Mary ile olan tüm bağlarını kopardı.
- Tom, Mary'yle tüm ilişkisini kesti.

Tom cut off all ties with Mary.