Translation of "Becerileri" in English

0.014 sec.

Examples of using "Becerileri" in a sentence and their english translations:

Yaşam becerileri öğreteceğimi biliyordum,

I knew I'd be teaching life skills.

Gerekli becerileri edinemediklerini düşünüyorlar.

feel that they may not be getting the right skills.

Onun bilgisayar becerileri gelişmemiş.

His computer skills are undeveloped.

Onun iletişim becerileri geliştirilebilir.

Her communication skills could be improved.

Tom'un seyir becerileri yok.

Tom has no navigational skills.

Hayatta kalma becerileri öğreteceğimi bilmiyordum.

I didn't know I'd be teaching survival skills.

Ihtiyaç duydukları becerileri edinemediklerini söylüyorlar.

that they're worried that they're not getting the skills that they need.

Onun başka becerileri olduğundan eminim.

I'm sure she has other skills.

Tom'un iyi iletişim becerileri var.

Tom has good communications skills.

- Oğlanlar dil becerileri konusunda kızları izler.
- Oğlanlar dil becerileri konusunda kızların gerisindedir.

Boys trail girls in language skills.

Çocuklara yaşam becerileri, zaman düzenlemesi öğretiyorum.

I teach children about life skills, time management.

Soult'un askeri zihniyle . Olağanüstü askerlik becerileri,

His remarkable, soldiering skills  would be sorely missed by the Emperor  

Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir.

This course teaches basic skills in First Aid.

Elleriyle yaptığı garip becerileri beni şaşırttı.

His awkward skills with his hands surprised me.

Dolayısıyla, bence iletişim becerileri, sade bir dil,

So I believe it was that combination of communication, a language that was simple,

Sherlock Holmes'ün olağanüstü problem çözme becerileri vardı.

Sherlock Holmes had exceptional problem-solving skills.

Onun bilimsel becerileri vardı ama o bile onu bilmiyordu.

He had scientific attainments, but he didn't even know it.

Akut gözlem becerileri onu çok uygun bir fotoğrafçı yapar.

Her acute observation skills make her a very suitable photographer.

Onun böyle liderlik becerileri olmasaydı belki de Osmanlıların ilk fethi

Without his capable leadership, it perhaps seemed that the early Ottoman conquest

- Tom'un başka yetenekleri olduğuna eminim.
- Tom'un başka becerileri olduğundan eminim.

- I'm sure Tom has other skills.
- I'm sure that Tom has other skills.

Mary'nin mükemmel steno becerileri vardır ve parlamentoda bir parlamento tutanağı muhabiri olarak çalışıyor.

Mary has excellent shorthand skills and works as a hansard reporter in parliament.

Tom'un mükemmel top becerileri var, o yüksek seviyede basketbol oynayamayacak kadar çok kısa.

Tom has excellent ball skills, but is too short to play basketball at a high level.