Translation of "Belirmeye" in English

0.002 sec.

Examples of using "Belirmeye" in a sentence and their english translations:

- Tom otuzuna varmadan, saçlarında beyazlar belirmeye başladı.
- Tom'un saçı daha otuz olmadan ağarmaya başladı.

Tom's hair started turning gray before he turned thirty.

- Orada kar yağıyor mu? Bak, zaten orada yerde görünmeye başlıyor!
- Orada kar mı yağıyor? Bak, zaten orada toprağın üstünde belirmeye başlıyor!

Is it snowing out there? Look, it's already starting to appear on the ground there!