Translation of "Biliniyordu" in English

0.003 sec.

Examples of using "Biliniyordu" in a sentence and their english translations:

Yangının nedeni biliniyordu.

The cause of the fire was known.

Franklin sağduyusu ile biliniyordu.

Franklin was known for his common sense.

Fadıl uyuşturucu kullanmasıyla biliniyordu.

Fadil was known for his use of drugs.

Leyla herkes tarafından biliniyordu.

Layla was known by everybody.

Parkinson, 1928'de zaten biliniyordu.

Parkinson was already known, 1928.

Dan'in kiracıları tahliye ettireceği biliniyordu.

Dan was known to evict tenants.

Onun adı yaygın olarak biliniyordu.

His name was becoming widely known.

Sami, Yamyam Öğretmen olarak biliniyordu.

Sami was known as the Cannibal Teacher.

Sami öngörülemezlik ve saldırganlığıyla biliniyordu.

Sami was known for his unpredictability and aggressiveness.

Onun hayal kırıklığı herkes tarafından biliniyordu.

His disappointment was obvious to everyone.

Posta telefon telgraf olarak biliniyordu fakat orijinali

The postal phone was known as a telegram, but the original

Dan'ın yüksek güçlü silahlara sahip olduğu biliniyordu.

Dan was known to have high-powered weapons.

Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.

It was clear to everyone that the vote would be close.

Tom, toplumda iyi biliniyordu ve saygı görüyordu.

Tom was well-known and respected in the community.

Mahalle'de Fadıl'ın annesinin bir fahişe olduğu iyi biliniyordu.

It was well known in the neighborhood that Fadil's mother was a prostitute.

İşin garibi, geç bir efsane olmasına rağmen, domuzcuklarla ilgili bu hikaye daha önce biliniyordu

The funny thing is, although it’s a late saga, this story about the piggies was known