Translation of "Bilinmektedir" in English

0.003 sec.

Examples of using "Bilinmektedir" in a sentence and their english translations:

Tom iyi bilinmektedir.

Tom is well known.

Onun halsiz göründüğü bilinmektedir.

He's known to appear sluggish.

Şarkı herkes tarafından iyi bilinmektedir.

- The song is well known to everybody.
- The song is well-known to all.
- The song is well-known to everyone.

Bu sadece Obama tarafından bilinmektedir.

This is only known by Obama.

O, büyük bir şair olarak bilinmektedir.

He is known as a great poet.

Onun adı kasabadaki herkes tarafından bilinmektedir.

His name is known to everyone in the town.

Bu konuda Tom'un pozisyonu iyi bilinmektedir.

Tom's position on this matter is well known.

Onun adı bu kasabada herkesçe bilinmektedir.

His name is known to everyone in this town.

Madonna Japonya'da her lise öğrencisi tarafından bilinmektedir.

Madonna is known to every high school student in Japan.

Zamboanga City Asya'nın Latin kenti olarak bilinmektedir.

Zamboanga City is known as Asia's Latin city.

Venüs aynı zamanda Sabah Yıldızı olarak da bilinmektedir.

Venus is also known as the Morning Star.

Bu tehlikeli olgu hakkında çok az şey bilinmektedir.

Very little is known about this dangerous phenomenon.

İsa'nın silahları sevdiği ve yoksullardan nefret ettiği iyi bilinmektedir.

It is well known that Jesus loved guns and hated the poor.

Go Japoncada igo Çincede weiqi ve Korecede baduk olarak bilinmektedir.

Go is known as igo in Japan, weiqi in China and baduk in Korea.

Geçen yüzyılın ortasına kadar Japonya'nın feodal bir devlet olduğu iyi bilinmektedir.

It is well known that up to the middle of the last century Japan was a feudal state.

Japon edebiyatı güzelliği ve zenginliklerine rağmen, şimdiye kadar batıda yetersiz olarak bilinmektedir.

Japanese literature, in spite of its beauty and riches, is as yet inadequately known in the West.

Japonya'da öğrencilerin üniversitelere girmek için zor sınavlara girmeleri gerektiği tüm dünyada bilinmektedir.

It is known all over the world that, in Japan, students have to take difficult entrance examinations to enter universities.

Uzaya ilk gönderilen kişinin Neil Armstrong değil de, Yuri Gagarin olduğu bilinmektedir.

The first person to have been sent to space is known to be Yuri Gagarin, not Neil Armstrong.