Translation of "Birileri" in English

0.004 sec.

Examples of using "Birileri" in a sentence and their english translations:

- Birileri bununla ilgilenmeli.
- Birileri buna el atmalı.

Someone somewhere must care.

birileri buraya saldırmıştı

somebody attacked here

Birileri onları öldürdü.

Somebody killed them.

Veya birileri yalan söylüyor

or somebody is lying

Birileri gerçekleri anlatmayacak mı?

Won't someone tell the truth?

Orada, yukarıda, birileri var.

There is somebody up there.

birileri Türkiye'yi yok etmeye çalışıyor

Someone is trying to destroy Turkey

Peki, birileri neden bizim ergenekonumuzu

well, why is somebody our adolescent

E birileri bunların elinden tutuyor

E somebody grabs them

Birileri yapar biz sadece bakarız

Somebody does, we just look

Birileri tenis kortunda tenis oynuyordu.

Some were playing tennis on the tennis court.

Tom'u bilen birileri olmadığı görülüyor.

- No one seems to know Tom.
- Nobody seems to know Tom.

Birileri, bir yerler -- mesela Kuzey Kore --

Someone, somewhere -- North Korea, you know --

- Birisi bizi izliyor.
- Birileri bizi izliyor.

- Someone is watching us.
- Somebody is watching us.

Umarım deneyimim birileri için ilginç olur.

I hope my experience will be interesting to somebody.

birileri size 'anlat bakalım TED toplantısı nasıldı?'

someone will go, "So how was that TED thing?"

Bizim anlattığımız dini de birileri bozuyor malesef

unfortunately someone is breaking the religion we are telling

birileri de çıkar Ermeni soykırımı var der

someone says, there is an Armenian genocide

Problem için endişelenme. Birileri bunun çaresine bakacak.

Don't worry about this problem. Someone else will take care of it.

İhtiyaç duymanız halinde arayabileceğiniz birileri var mı?

Do you have anyone who you can call if you need to talk?

Yine de birileri gelip "Bu yeterince iyi değil,"

again someone comes, "this is not enough"

Sonra birileri çıkıp sözde Ermeni soykırımı var dediğinde

then when someone comes out and says there is a so-called Armenian genocide

Birileri sana biletlerini satmak isterlerse, onu satın alma.

If someone wants to sell you their ticket, do not buy it.

- Keşke konuşacak kimsem olsaydı.
- Keşke konuşabileceğim birileri olsa.

- I wish I had someone to talk to.
- I wish I had somebody to talk to.
- I wish that I had someone to talk to.
- I wish that I had somebody to talk to.

- Bana yardımcı olacak birini bulurum.
- Bana yardım edecek birileri olur.

I'll have someone to help me.

Birileri beni aramaya gelirse, lütfen onlara içeride olmadığımı söyler misiniz?

If someone comes looking for me, would you please tell them that I'm not in?

- Neden birileri Tom'u kaçırsın ki?
- Tom'u birisi niye kaçırsın ki?

Why would someone kidnap Tom?

Önünde ya da sonunda birileri Tom ve Mary'ye bunu yapmaları gerektiğini söyleyecekler.

- Sooner or later someone will have to tell Tom and Mary that they have to do that.
- Sooner or later somebody will have to tell Tom and Mary that they have to do that.

Er ya da geç birileri Tom ve Mary'ye bunu yapmaları gerektiğini söyleyecekler.

- Sooner or later someone will have to tell Tom and Mary that they have to do that.
- Sooner or later somebody will have to tell Tom and Mary that they have to do that.