Translation of "Boston'tan" in English

0.003 sec.

Examples of using "Boston'tan" in a sentence and their english translations:

Henüz Boston'tan ayrılmadım.

I haven't left Boston yet.

Tom Boston'tan ayrılmayacak.

Tom won't leave Boston.

- Tom'un Boston'tan uzak durması gerekiyordu.
- Tom'un Boston'tan uzaklaşması gerekiyordu.

Tom needed to get away from Boston.

Asla Boston'tan ayrılmak istemedik.

We never really wanted to leave Boston.

Asla Boston'tan ayrılmak istemiyorum.

I never want to leave Boston.

Tom halen Boston'tan bir mukimdir.

Tom is currently a resident of Boston.

Tom çok geçmeden Boston'tan ayrıldı.

Tom soon left Boston.

Tom, Boston'tan çok fazla hoşlanmadı.

Tom didn't like Boston very much.

Tom Boston'tan ayrıldığına pişman oluyor.

Tom regrets leaving Boston.

Tom, 2013'te Boston'tan ayrıldı.

Tom left Boston in 2013.

Tom yarın sabah Boston'tan ayrılıyor.

Tom is leaving Boston tomorrow morning.

Tom Boston'tan ayrılmak istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to leave Boston.
- Tom said that he wanted to leave Boston.

Tom,2013 yılının ekim ayında Boston'tan ayrıldı.

Tom left Boston in October of 2013.

Tom, Noel'den birkaç gün önce Boston'tan ayrıldı.

Tom left Boston a few days before Christmas.

Tom'un ne zaman Boston'tan döndüğünden emin değilim.

I'm not sure when Tom got back from Boston.

Tom'un Boston'tan uzakta olmayan küçük bir çiftliği var.

Tom has a small farm not far from Boston.

Tom ve ben ikimiz de 2013'te Boston'tan ayrıldık.

Tom and I both left Boston in 2013.

Tom ve Mary'nin ikisinin de zaten Boston'tan ayrıldığını biliyorum.

- I know both Tom and Mary have already left Boston.
- I know Tom and Mary have both already left Boston.
- I know that both Tom and Mary have already left Boston.
- I know that Tom and Mary have both already left Boston.