1. Home
  2. Translation in context
  3. Turkish-English
  4. Bulunmaz

Translation of "Bulunmaz" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bulunmaz" in a sentence and their english translations:

Bulunmaz Hint kumaşı değilsin.

You're no prize yourself.

Bu bölgede plaj bulunmaz.

There is no beach in this area.

Zamenhof'un kitapları kolay bulunmaz.

Zamenhof's books are not easily found.

Tom patronuna neredeyse hiç şikâyette bulunmaz.

Tom hardly ever complains to the boss.

- Bu alanda hiç plaj yok.
- Bu bölgede plaj bulunmaz.

There are no beaches in this area.

Meryem oldukça sıradan biri, ama Tom onu bulunmaz Hint kumaşı gibi görüyor.

Mary is fairly plain, but Tom thinks she's the bee's knees.

- Kaybedilen zaman bir daha asla geri getirilmez.
- Kaybolmuş zaman asla tekrar bulunmaz.

Lost time is never found again.

- Zengin kağnısını dağdan aşırır fakirin eşeği düz yolda şaşırır.
- Zengine şekerden helva basarlar fakire pekmez bile bulunmaz.

There's one law for the rich, and another for the poor.